Sonbaharı yaşadığımız şu günlerde, takvim yaprakları kışı işaret etse de, hava sıcaklıkları hâlâ Temmuz’u aratmıyor. Gündüz güneşin altında yürümek, adeta yaz ortasındaki o kavurucu günleri hatırlatıyor. Vatandaşlar bir yandan kış hazırlığına başlarken, diğer yandan “Bu sıcakta sobayı, kombiyi kim düşünecek?” diyor.
Gerçekten de bu yılın yazı uzun zamandır görülmemiş derecede sıcak geçti. Termometreler rekorlar kırdı, klima satışları tavan yaptı. Sıcaktan bunalan insanlar, gölgeyi ve serin bir esintiyi adeta altın gibi aradı. Şimdi ise mevsim dönüyor ama havalar dönmüyor. Doğa, sanki mevsim geçişlerini karıştırmış gibi.
Peki, bu kadar sıcak bir sonbaharın ardından nasıl bir kış bizi bekliyor? Uzmanlar genellikle bu tip “gecikmiş sıcaklıkların” ardından sert ve ani bir soğuma döneminin geldiğini söylüyor. Yani doğa, yazın fazlasını kışın geri alabilir. Bu nedenle, vatandaşın şimdiden hazırlık yapmasında fayda var.
Kalorifer bakımları, doğalgaz kontrolleri, kalın battaniyeler ve kışlık kıyafetler raflardan inmeli. Çünkü hava ne kadar şaşırtıcı olsa da, kış kapıda. Ve kışın kapıdan değil, pencereden, bacadan, her yerden girdiğini çok iyi biliyoruz.
Temennimiz, bu geçiş döneminde herkesin tedbirli olması, hem doğalgaz tasarrufunu hem de sağlık önlemlerini erkenden alması. Sıcaktan soğuğa geçişte en çok etkilenen yine vatandaş olacak.
Umarım bu kışı kazasız, belasız, hastalıksız geçiririz. Doğa ne kadar dengesizleşirse dengesizleşsin, tedbir bizden, takdir Allah’tan.