Gaziantep'in ve bölgenin en önemli tarım ürünü olan antep fıstığının sağlığa zararlı maddeler içerdiği gerekçesiyle piyasadan çekilmesi kentte şaşkınlık yaratmış ama böyle olması kaçınılmaz bir gerçektir. Yazılarımda her zaman endüstriyel atıkların altını çiziyorum. Avrupa Birliği'nden (AB) Avrupa'ya girecek olan 8 ürünü Gaziantep’e tekrar iade etmişler. İade edilen ürünler arasında antep fıstığı, portakal, greyfurt, ayçiçek yağı, pizza kutuları, kuru üzüm, kekik ve limon bulunmaktadır. Nizip Çayı'nın son durumunu gördünüz mü? Endüstriyel atıkların etkisinden dolayı uzun yıllardır kötü kokmakta ve rengi eskisi gibi berrak değil. Peki temiz kalmak neden önemlidir? Köylüler suyu tarlalarında kullanıyor. Tarlada yetişen ürünler insanların boğazından geçiyor. Elbette bu ürünleri tüketen sadece biz değiliz. Avrupa'ya ihraç edilen bu ürünler denetleniyor. Detaylı incelemenin ardından Avrupa Birliği (AB) zararlı maddeleri tespit etmiş. Bilindiği üzere evsel ve endüstriyel atık suların büyük bir bölümü akarsulara boşaltılmaktadır. Bu sularla kirletilmiş akarsular tarımsal alanda kullanıldığında toprağın kirlenmesine ve dolayısıyla uzun vadede toprağın yapısını bozmaktadır. Zaman geçtikçe bu topraklar verimsizleşir ve çoraklaşır.

Endüstriyel atıklar için ne yapmalıyız?

Atıkların çevreye zararsız hale getirilmesi gerekmektedir. Fabrika atıkları çok sayıda geri kazanılabilir malzeme içerir. Nizip Çayı için Atık Borsası sistemi ile endüstriyel katı atıkların değerlendirilmesi, düzenli depo edilmesi, hammadde olarak yeniden kullanılması ve tekrar ekonomiye kazandırılması gerekir. Bu bağlamda yapılacak adımlar ortadayken kentin yöneticileri atık maddeler üzerine fabrikaların denetimlerinde ‘bir sorunla karşılaşmıyoruz’ gibi yorumlarından ziyade denetimi yapılan fabrikalara tekrar tekrar denetim yaptırarak, akarsuları temiz tutmayı başarmaları gerekmektedir. Bugün yapılan bir haberde “Gaziantep’in ve bölgenin en önemli tarım ürünü olan Antep Fıstığının içinde sağlığa zarar madde olduğu gerekçesiyle iade edilen ürünler arasında yer alması, kentte şaşkınlık yarattı” Şaşırmayın. Ben sık sık her sorun ile karşılaştığımda şu cümleyi içimden geçiririm… “Bir yerde kötülük varsa orada ki herkes biraz suçludur” Eğer bizlerde Nizip Çayı’nın durumunu bile bile dile getirmeyip, gündemde tutmazsak bizde de suç var demektir. Gerçek gündem ve sorunlar açık şekilde ortadadır. Sevgilerimle…