Geçtiğimiz hafta, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'nin ağırlıkla ülkenin ekonomi politikası, biraz da sanayicinin özellikle pandemi dönemiyle birlikte gayrimenkul sevdası nedeniyle yaşadığı sorunları yazmış, Türkiye'nin en büyük OSB'sinin böyle giderse bir kaç yıla bitebileceği uyarısında bulunmuştum.

Yazıma gelen tepkiler gösterdi ki, iş dünyasında sessiz bir çığlık var. Herkes, "Sesimiz olmuşsun" mesajı gönderdi. Tabi, özellikle sanayici ile ilgili iğne-çuvaldız benzetmeme hak vermeyen de yoktu. 

Bugünkü yazımda da, Gaziantep OSB'deki sorunların üzerine tuz biber eken iş dünyasına bağlı STK'ları yazacağım.

Yıllardır canı burnunda olan, bırakın yürümeyi, ayakta durma uğraşı veren Gaziantepli sanayiciler için önemli sorunlardan birisi de nedir biliyor musunuz? İş dünyasının bağlı olduğu odaların, ki sanayicilerin tamamı GSO üyesidir, fuar adı altında işletmelere getirdiği yükler.

Gaziantep, 2000'li yılların başıyla birlikte, Nejat Koçer'in Gaziantep Sanayi Odası Başkanı olduğu yıllarda "Fuarlar Kenti Gaziantep" vizyonunu ortaya koydu. Allah var, başarılı da olundu. Gaziantep, yılda 8-10 fuar yapar duruma geldi. Bu vizyoner fikir, hem sanayiciye kazandırdı, hem de fuar şirketlerine. Win-Win durumu yani. Sanayici, bu fuarlarla yeni pazarlara yelken açtı, tüketici de, fuarlar için Gaziantep'e geldi, kentin dünyanın açılmasında önemli rol üstlendi. Gastronomi Kenti ünvanına giden yol da böyle başladı.

Tabi o yılları dijital çağın başlangıcı olarak nitelendirirsek, Fuarlar Şehri Gaziantep vizyonu tam isabetti ve hedefini buldu. Gaziantep de, sanayici de bu projenin meyvesini yedi.

Şimdi ise dünya artık kocaman bir köy ve fuarcılık bitiyor. Bunu ben demiyorum. Geçtiğimiz hafta, son Gıda Fuarı değerlendirme toplantısı için Gaziantep'e gelen eski meslektaşımız, şimdinin fuarcısı, Nobel Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Çelik söylüyor. Burada bir parantez açalım. Kim bu Erhan Çelik. Eski Kanal 7'ci, magazin dünyasının yakından tanıdığı ve Külliye'ye yakın bir isim. Şirketinin mazisi de sadece 5 yıllık. 33 yıllık Gazeteci olarak, Gaziantep'te fuarlar öncesi basın toplantısı yapıldığına çok şahit oldum da, fuar sonrası değerlendirme ve önümüzdeki yılın fuar lansmanı toplantısı yapıldığına ilk kez şahit oldum. Tabi "Güç" böyle bir şey... 

Yeniden konumuza dönelim. Dijitalleşme ile dünyanın en ücra köşesinin bile bir tık uzağımızda olduğunu hesap ettiğimizde, Erhan Çelik'in "Dünyada fuarcılık bitiyor" söylemine katılmamak elde değil. İşte çelişki de tam burada ortaya çıkıyor.

"Fuarcılık bitiyor" diyen Erhan Çelik, Gaziantep'te önümüzdeki yıl yapılması planlanan gıda fuarı için, holl sayısının daha da artırılmasını istiyor. Ve orada bulunan GSO Başkanı Adnan Ünverdi'de, Çelik'in bu isteğini emir telakki ediyor, daha fazla katılımcı firma sözü veriyor.

Külliye destekli Erhan Çelik'e daha fazla katılımcı sözü verildi ya, olan canı burnundaki  sanayiciye olacak. "Emir büyük yerden" denilecek, katılmayan firmalarda seve seve fuara katılmaya mecbur bırakılacak. 

Allah aşkına geçin artık bu fuar işlerini falan. Dedik ya, dünya artık kocaman bir köy. Dijital dünyadan iyi fuar sergi alanı mı var? Sanal turlarla elalem fuarlar düzenliyor, biz hala 2000'li yılların Fuarlar Şehri Gaziantep vizyonunun ötesine geçemiyoruz. Gir internete, katıl sanal fuara, sergile ürününü ve sat. Hem de sıfıra yakın maliyetle...

Fuarlara katılmak zorunda bıraktığınız sanayiciye gidin de bir sorun bakalım, "Fuardan verim aldınız mı" diye. Fuarlar artık, "Dostlar alışverişte görsün" mantığının ötesine geçmiyor. Birileri mutlu olsun, para kazansın diye, "Biz bize fuar" yapıyor, "Biz bize geziyor" "Biz bizi kandırdığımızı" düşünüyoruz. Emin olan artık kimse kanmıyor ve herkes bu fuar işinden bıkmış durumda.... Benden söylemesi...