Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nin durumu malum. Ben de iki haftadır yazılarımda bu konuya değiniyorum. Sürekli yükselen girdi maliyetleri ve her geçen gün azalan kar marjları ile birlikte organize sanayi bölgesindeki işletmeler açısından tablo hiç de iç açıcı değil.

Son olarak açıklanan elektrik tüketim rakamları, Gaziantep OSB’nin aslında nereden nereye geldiğini net şekilde ortaya koyuyor. Mart ayında OSB’de yüzde 12,24 oranında gerçekleşen elektrik tüketimi, nisan ayında yüzde 10,43’e, mayıs ayında ise yüzde 10,19’a kadar geriledi. İstihdam rakamlarını yazmak bile istemiyorum…

Organize’nin durumu her geçen gün kötüye giderken, cuma günü Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve aynı zamanda Ekonomi Koordinasyon Kurulu Başkanı olan Cevdet Yılmaz Gaziantep’e geldi. OSB’de yaşanan sıkıntılardan dolayı olsa gerek, Yılmaz’ın programına sanayicilerle bir toplantı da eklendi. Saat 14.00’te yapılacağı duyurulan bu buluşma için hem Gaziantep OSB, hem Ticaret Odası, hem Sanayi Odası, hem de iş dünyasına bağlı STK’lardan sanayicilere çağrı yapıldı.

Toplantının yapılacağı salon saat 14.00’e doğru sanayicilerin akınına uğrasa da, programın yaklaşık 1,5 saat gecikmesi, birçok sanayicinin toplantı başlamadan salondan ayrılmasına neden oldu.

Tam da bu noktada şu konuya değinmem lazım: Cevdet Yılmaz’ın resmi programında aslında Şahinbey Millet Camisi ve Millet Kütüphanesi yer almıyordu. Ancak her iki mekânın da sonradan programa eklenmesi ve ziyaretlerin uzaması, sanayicilerle yapılacak toplantının sarkmasına yol açtı.

Şunu özellikle belirtmek istiyorum: Hem Şahinbey Millet Camisi hem de Millet Kütüphanesi, Gaziantep için çok değerli eserler. Yapanların, emeği geçenlerin hepsine teşekkür ederim. Ancak her gelen devlet büyüğünün bu iki yere götürülmesi ve programların bu nedenle aksaması, artık bıkkınlık yaratan bir hale geldi. Gaziantep gibi üretimle ayakta duran bir şehirde, bu kadar önemli toplantıların “eser gezmeleri” yüzünden aksaması kabul edilebilir değil.

Toplantı fotoğraflarına bakıldığında da zaten salonun ne kadar boşaldığı, katılımın ne denli düştüğü net biçimde görülüyor. Siyasiler ve STK başkanları dışında kalan sanayicilerin sayısı neredeyse bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı.

Gelelim toplantının içeriğine… Gaziantep OSB Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Şimşek, bölgedeki tüm sorunları tek tek dile getirdi. Gaziantep OSB’nin desteklenmemesi durumunda birkaç yıl içinde çok daha kötü bir noktaya gidebileceği uyarısında bulundu. Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım da tüm sanayicilerin sesine tercüman oldu. İş dünyasının yaşadığı sorunları detaylarıyla anlatarak çözüm bulunmasının artık elzem olduğuna dikkat çekti.

Bu açıdan bakıldığında, Cevdet Yılmaz’ın Gaziantep programında sanayicilerle yaptığı buluşma oldukça önemliydi. Toplantıdan aldığı notları Ankara’da en yetkili isimlere ileteceğine inanıyorum.

Elbette yalnızca organize sanayide yaşanan sıkıntılarla yetinmemeliyiz. Küçük esnaf da gün geçtikçe daralan bir ekonomik çarkın içinde boğuluyor. Vergi yükü, işletme giderleri ve azalan müşteri sayısı esnafı her geçen gün küçülmeye zorluyor.

Son Kurban Bayramı’nda Gaziantep’e gelen yerli turist sayısının düşük kalması da hepimizin dikkatini çekmiştir. “Havalar ısındı, insanlar deniz kenarına gitti,” diyebilirsiniz. Ama o zaman Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır gibi Gaziantep’e göre daha küçük imkânlara sahip illerde yaşanan turizm yoğunluğunu neyle açıklayacağız?

Sorun şu: Gaziantep kendi ayağına kendi sıkıyor. Son günlerde sosyal medya ve ulusal medyada geniş yankı bulan “eşek eti” meselesi, Gaziantep’in yıllardır kazandığı gastronomi algısına büyük zarar verdi. Bugüne kadar bu tür konularla hiç anılmayan şehir, 15-20 gündür bu iddialarla çalkalanıyor. Bu da haliyle yerli turistin rotasını başka illere çevirmesine neden oldu.

Buna bir de “GastroKazık” adı verilen, fiyatların yüksekliğine dair sosyal medya kampanyaları eklendiğinde, şehir esnafı ciddi bir darbe yedi. Oysa Gaziantep’in hem mutfağı hem de turizm potansiyeli bu olumsuz algıları fazlasıyla hak etmiyor.

Bu nedenle hem siyasetçilerin hem yöneticilerin hem de esnaf ve sanayicilerin, Gaziantep’in gastronomi ünvanına zarar verecek her türlü beyan ve davranıştan uzak durması gerekiyor. Çünkü bu şehir, imajı ile kazanıyor. Ve imaj bir kere zedelendi mi, toparlaması yıllar alıyor.