Türkiye, son günlerde ekonomik ve sosyal alanda da zorlu bir süreçten geçiyor. Küresel ekonomik dalgalanmalar, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de ciddi etkiler yaratmış durumda. Şirketlerin konkordato ilan ettiği, insanların gelecek kaygısının arttığı bir dönemde millet olarak en çok ihtiyacımız olan şey, moral ve birlik duygusuydu.
Ve işte o moral, A Millî Futbol Takımımızın sahadaki yürek dolu mücadelesiyle geldi.
Bulgaristan karşısında attığımız 6 gol, ardından Kocaeli’de Gürcistan’a karşı elde ettiğimiz 4-1’lik zafer, sadece bir spor başarısı değildi. Bu galibiyetler, umudun ve inancın yeniden filizlenmesi oldu. Tribünlerdeki coşku, evlerdeki sevinç, sokaklardaki bayraklar; hepsi bir kez daha bize hatırlattı ki, bu millet birlikte sevinmeyi ve birlikte ayağa kalkmayı biliyor.
Kocaeli’nde oynanan Gürcistan maçında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tribünde olması da bu moralin sembolü haline geldi. Devletin zirvesinden halkın en sade bireyine kadar herkesin ortak bir duyguda birleştiği o an, futbolun birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Sahada savaşan futbolcularımız, kenarda inançla duran teknik heyetimiz, tribünlerde yürekten destek veren taraftarlarımız… Hepsi tek bir hedef için birleşti... Hedef 85 milyonluk Türkiye’nin yüzünü güldürmekti.. Ve öylede oldu. Emeğinize, yüreğinize, ayağınıza sağlık bizim çocuklar...
Bu galibiyetlerin sadece skor tabelasında değil, milletimizin ruhunda da derin bir iz bıraktığına inanıyorum. Zira bazen bir galibiyet, bir ülkenin moralini, motivasyonunu ve umudunu yeniden yeşertir.
Ay-Yıldızlı futbolcularımız, bu ülkenin gençlerine örnek olacak bir mücadele ruhu sergiledi. İnançla, disiplinle ve takım ruhuyla sahada ne yapılabileceğini gösterdiler.
Bu başarıların devamının geleceğine inancım tam. Çünkü biz, zor zamanlarda kenetlenmeyi bilen bir milletiz.
Teşekkürler Ay-Yıldızlılar…
Yalnızca sahada değil, milletin kalbinde de büyük bir zafer kazandınız.