2025 yılı Aile Yılı ilan edildi. Güzel bir adım. Çünkü her şeyin temeli ailede başlıyor. Bir toplumun dirliği, düzeni, huzuru; aile yapısının sağlamlığıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle Aile Yılı’na girerken Gaziantep’te belediyelerin evliliği teşvik etmek adına verdikleri destekleri çok kıymetli buluyorum. Özellikle yeni evlenen çiftlere sunulan nakdi yardımlar dikkat çekiyor. Belediyeler adeta bu alanda yarışa girmiş durumda. Her biri gençlerin evlilik yolculuğuna bir tuğla koymaya çalışıyor.
Ama burada durup bir nefes almak gerekiyor.
Çünkü günümüz şartlarında yalnızca düğün yapmakla, nikâh defterine imza atmakla bir hayat yürümüyor. Hayat artık sadece iki kişinin birbirine “evet” demesiyle kolaylaşmıyor. Geçim meselesi, barınma sorunu, işsizlik, enflasyon ve artan yaşam maliyetleri gençleri evliliğe karşı ürkek hale getiriyor. Aile kurma arzusu kalplerde var ama zihinlerde büyük bir soru: “Nasıl geçineceğiz?”
Belediyelerin verdiği destekler güzel bir başlangıç. Evet, belki bir kira, belki bir buzdolabı, belki birkaç ayın gıda masrafını karşılayacak. Ama sonrası? Bu destek sürdürülebilir mi? Genç çiftlere sadece bir kerelik destek değil, geleceği planlayabilecekleri bir sistem, bir vizyon gerekiyor.
Evliliğin sürdürülebilirliği, ekonomik istikrarla doğrudan bağlı. Bir evin içinde huzur olması için önce o evin elektriği, suyu, doğalgazı açık olmalı. Evlilik sadece romantizm değil; sorumluluk, sabır, dayanışma ve fedakârlık istiyor. İşte tam da bu yüzden, evlilik teşvikleri yapılırken, gençlerin maddi değil, manevi ve sosyal destekle de donatılması şart.
Belki evlilik öncesi bilinçlendirme eğitimleri, danışmanlık hizmetleri, rehberlik programları da bu sürecin bir parçası olmalı. Çünkü sadece evlenmek değil, evli kalabilmek de büyük bir mesele haline geldi artık. Boşanma oranları ortada. Yeni kurulan yuvaların çoğu birkaç yıl içinde dağılabiliyor. Ve her yıkılan yuva, toplumun temelinden bir taş daha eksiltiyor.
O yüzden belediyelerin verdiği maddi destek bir nebze olsun yüz güldürüyor ama asıl çözüm, uzun vadeli sosyal politikalar üretmekte. Gençlerimiz bu desteğin arkasında sürdürülebilir bir gelecek planı görmek istiyor. İş imkânı, uygun konut politikası, eğitimde fırsat eşitliği gibi temel sorunların çözümü olmadan evlilik yalnızca bir tören, bir hatıra olarak kalır.
Unutmayalım ki güçlü bir millet, güçlü ailelerden doğar. Ve güçlü aileler, sadece maddi değil, manevi olarak da desteklenerek ayakta durur.