8 Mart dünya kadınlar günüymüş.

Onca yıl kadınlar günün kutlarız…

Kadınların hangi meselesini çözebildik ki!

Hamasetten öteye kadınlara neyi verebildik ki!

Hangi kadından bahsediyoruz acaba?

 “Tabiplerde ilaç yoktur yarama,

“Aşk deyince ötesini arama” diyenler mazide kaldı.

 Aşığın sevdiğine bakmaya kıyamadığı devir bitti!

Adam “Senin için dünyaları yakarım “diyor;

 Yaktığı dünyanın içinde o kadında var!

Adam kadına “seni Seviyorum “diyor, kırıyor!

“Kadınım, çocuklarımın anası diyor, canına okuyor!

 “Geçen yıl Türkiye'de en az 403 kadın, çoğu mevcut ya da eski eşleri veya kendilerine yakın diğer erkekler tarafından öldürüldü.”

Öldürmenin sıradanlaştığı bir dünyada kadınlar gününü kutlamak ne kadar gerçekçi acaba!

Aslında biz nasıl seveceğimizi

Nasıl koruyacağımızı bir türlü belleyemedik!  

Kadının erkeğe emanet olduğunu…

Kadının anamız, eşimiz, kızımız olduğunu unuttuk!

Çocuklarımızın anası olduğunu unuttuk!

Tarlada, fabrikada, büroda kadınların da ürettiğini unuttuk.

Senenin 364 günü kadını horla, yok say, canına oku!

Senede bir gün!...

8 Mart gelince yere yurda koyma!

Hadi be oradan!

 İnsan, hayat veren, değer katan sevdiceğinin cennetini cehenneme çevirmez!

 Ama normal!

 Samimiyetsiz dünyanın samimiyetsiz kutlaması ancak bu kadar oluyor.

Ben yine de tüm kadınlarımızın 8 mart gününü kutluyor, saygılarımı sunuyorum.

İbrahim Alisinanoğlu-8 mart 2024