Diz boyu kara bata çıka yürümek, Üç beş mahalle uşağıyla sokağın bir köşesinde kardan adam yapmak vardı.

Tepe başından Eblahan’a doğru,
Buz tutmuş yokuştan leğenlerin içinde çığlık çığlığa kaymak;
Buz kesen ellerimizle birbirimizi kar topuna tutmak vardı.

Islanan parmaklarımızı nefesimizle ısıtırken,
“Yeter artık, dondunuz!” diye seslenen annelerin haykırışlarına aldırmadan,
soğuğa inat karın tadını çıkarmak vardı…

Ne kar derdi ne soğuk…
Ne aş, ne ekmek, ne iş kaygısı…
Ne para, ne pul…
Ne savaş, ne barış…
Ne de yarın endişesi…

Kar yağınca çocuk olmak,
çocuk gibi yaşamak vardı..

Şimdi yaşlandık…
Bize karın içine dalmak değil,
Anıların içine dalıp hayal kurmak kaldı.

Çocukluğun o beyaz, tertemiz günlerini
Yüreğimizin en sıcak köşesinde saklamak kaldı.

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.

İbrahim Alisinanoğlu-31.12.2025