Ziraat Türkiye Kupası finaline ev sahipliği yapan Gaziantep, bu büyük organizasyondan sadece bir futbol müsabakasıyla değil; ekonomik, kültürel ve sosyal anlamda da güçlü bir kazanımla ayrıldı. Galatasaray ve Trabzonspor gibi Türk futbolunun iki büyük kulübünü ağırlayan şehir, adeta futbol şölenine dönüştü.
Günler öncesinden başlayan hareketlilik, finalin oynandığı gün zirveye ulaştı. Oteller doldu, restoranlar kuyruklarla tanıştı, esnafın yüzü güldü. Sadece tribünlerde değil, sokaklarda da sarı-kırmızı ile bordo-mavi bayraklar dalgalandı. Gelen otuz bine yakın taraftar, Gaziantep’in tarihine, mutfağına ve misafirperverliğine şahit oldu. Bu ziyaret, klasik bir deplasman gezisinin çok ötesindeydi; kente ekonomik can suyu oldu.
Gaziantep’in esnafı bu organizasyondan önemli bir kazanç sağladı. Kebapçısından baklavacısına, otelcisinden fıstık satıcısına kadar her kesim bu büyük buluşmadan nasibini aldı. Umarım bu kazanç sadece bir ticaret günü olarak kalmaz; kalıcı yatırımlara, istihdama, sosyal dayanışmaya ve sporun gelişimine katkıya dönüşür. Özellikle de şehrin Süper Lig’deki temsilcisi Gaziantep Futbol Kulübü için bu bir fırsat olabilir. Yerel işletmelerin kulübe destek vermesi, futbolun sadece büyük şehirlerin ayrıcalığı olmadığını gösterecektir.
Galatasaray’ı kazandığı kupadan dolayı tebrik ediyoruz. Ancak bu finalin gizli galibi Gaziantep oldu. Şehir, bu dev organizasyona ev sahipliği yaparak hem kendini hem de potansiyelini gösterdi.
Şimdi bu enerjiyi koruma zamanı. Sporla, kültürle, birliktelikle büyüyen bir Gaziantep hayal değil. Bu final bir başlangıç olsun.