Gaziantep için turizm, hele bir de ekonominin can çekiştiği, ihracatın her geçen gün düştüğü, istihdamın azaldığı, reel sektörün kırılma noktası yaşadığı bugünlerde pamuklara sarılıp korunacak duruma geldi.
Ve adeta kavrulduğumuz yaz sıcaklarının sona erip, Gaziantep için turizm sezonunun başlamaya hazırlandığı bugünlerde, turizm çok daha önemli bir konumda.
Bu anlamda GASTROANTEP Kültür Yolu Festivali’ne, turizm sezonunun açılış etkinliği de diyebiliriz.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in inanarak ve büyük emek vererek başlattığı GASTROANTEP, Turizm Bakanlığı’nın Kültür Yolu Festivalleri kapsamına dahil edilmesiyle birlikte başka bir noktaya evrildi. Yerel bir festivalden, uluslararası bir festivale dönüşümünü mutlulukla izliyoruz.
İşte bu mutlulukla, GASTROANTEP Festivali’nin tanıtım toplantısında yerimizi aldık. Ancak toplantıda, Esnaf Odaları Birliği Başkanı İsmet Özcan öyle bir gaf etti ki, deyim yerindeyse bir çuval inciri berbat etti. Daha doğrusu etmeye çalıştı. Neyse ki festivalin hatırına, meslektaşlarımızla birlikte İsmet Özcan’ın gafından ziyade festivalin önemini ve kent için yaratacağı değeri ön plana çıkardık.
Allah var, İsmet Özcan’ın hangi maksatla söylediğini hâlen merak ettiğim o gafı benim için kapanmıştı ki; bugün yine İsmet Özcan’ın eğitim yılı başlangıcı için aldığı servis kararını okuyunca, “Yazmam şart oldu” deyip klavyenin başına geçtim.
GASTROANTEP tanıtım toplantısındaki “eşek” gafından başlayalım. Herkes festivalin önemini ve kent ekonomisine yaratacağı değeri anlatırken, İsmet Özcan nereden aklına geldiyse bir anda, “Eşek eti kesecek kadar Gaziantep’te eşek yok” demez mi! Ardından da gazetecilere dönüp, bizzat Tarım Bakanlığı’nın taklit ve tağşiş listesinde ifşa ettiği firmalar için, “Neden haber yapıyorsunuz?” diyerek iş öğretmeye kalkmaz mı!
O an yanımdaki meslektaşıma dönüp, “Yapan değil yazan suçlu oldu. Dua etsin de, festivalin tanıtım toplantısındayız, önümüz GASTROANTEP” dedim ve bizzat Fatma Şahin, “Soru sormayacak mısın Mehmet?” demesine rağmen sustum.
Hâlen düşünüyorum, taşınıyorum; İsmet Özcan o gafı neden yaptı, cevabını bulamıyorum. Kendisiyle muhabbetim, yakın dostum meslektaşımdan dolayı iyidir ama kusura bakmasın, bu gafın izahı olamaz.
Gerçi şu da var; İsmet Özcan sayesinde memlekette “eşek” sayısının azaldığını, hatta olmadığını öğrendik. Oysa ben memlekette tam tersi, “eşek” sayısının çok daha fazla arttığını düşünüyordum.
Kaldı ki, şu da var: İsmet Özcan’ın “Gaziantep’te eşek az” gafından sonra, TÜİK rakamlarının tam tersini öğrendik. Demek ki İsmet Özcan dersine de iyi çalışmamış.
Ders dedik, geldik eğitim yılının açılışına. Gaziantep’te her eğitim yılının ilk günü trafik kaosunu yaşar ve görürüz. Bu yıl aynı tablonun yaşanmaması için Gaziantep Valiliği önemli bir karar aldı ve öğrenci servislerinin işe gidiş-geliş saatleriyle çakışmaması için bir günlüğüne okul saatini 10.00’a çekti. Mantıklı bir çözüm gibi gözükürken, İsmet Özcan’ın başkanlığını yaptığı Servisçiler Odası öyle bir karar aldı ki, resmen kentle dalga geçti. Servisçiler Odası, öğrenci servislerinin salı günü itibarıyla hizmet vereceğini açıkladı.
Valilik, trafik kaosu olmasın diye ders saatini 10.00’a çekiyor; Servisçiler ise bunu fırsat bilip servise salı günü başlama kararı alıyor. Ne yani, salı günü sabah trafik kaosu yaşanmayacak mı? Eğer siz trafiğe çıkmayacaksınız, Valilik ders saatini neden 10.00’a aldı o zaman?
İsmet Özcan’ın önce “eşek” gafı, ardından da servis kararıyla ne yapmak istediğini iki gündür düşünüyorum, düşünüyorum; cevap bulamıyorum. Kendi kendime diyorum ki, 2026’da esnaf odalarının seçimi var. Kendisini rahatsız eden gelişmelerden dolayı hamle yapmak istiyor diyeceğim de, o iş bitti. Çırpınışlar boşuna.