Gaziantep’in kültürünü, tarihini, yemeklerini sık sık dile getiriyoruz. Ancak geçtiğimiz günlerde okuduğum bir haber beni fazlasıyla heyecanlandırdı. Hani deriz ya, “Bu şehrin altı tarih kokuyor.” İşte tam da bu sözün karşılığı olan bir gelişmeden bahsedeceğim.
Zeugma, Yesemek, tarihi evlerimiz… Hepsi ayrı bir değer. Ama Dülük Antik Kenti, belki de bu toprakların en az bilinen ama en önemli hazinelerinden biri. Yüzlerce, hatta binlerce yıl öncesine uzanan bu yerleşim, tarih sayfalarında hak ettiği yeri henüz bulabilmiş değil.
Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Ak Parti’ye geçtikten sonra hizmet vizyonunu net bir şekilde ortaya koydu. En önemli projelerinden biri, Dülük Antik Kenti’ni turizme kazandırmak. Ekibiyle birlikte burada ciddi bir çalışma başlatmaya hazırlanıyor. Bu, Gaziantep için sadece bir turizm hamlesi değil; aynı zamanda bir kültür ve tarih mirasını geleceğe taşıma projesi.
Bugün yerli ve yabancı turistler Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’ye akın ediyor. Elbette Göbeklitepe insanlık tarihinin en büyük keşiflerinden biri. Ama kimse bilmiyor ki Gaziantep’in Dülük köyü de benzer şekilde binlerce yıllık bir geçmişe ev sahipliği yapıyor. Buradaki çalışmalar tamamlandığında, Dülük Antik Kenti’nin de tıpkı Göbeklitepe gibi dünya çapında bir cazibe merkezi olacağına inanıyorum.
Bu noktada sadece belediyelere değil, hükümete, yerel yöneticilere ve en önemlisi Dülük’te yaşayan insanlara büyük görev düşüyor. Çünkü bir tarihi değer ortaya çıkarmak, sadece kazı çalışmasıyla bitmiyor. Onu korumak, tanıtmak, doğru şekilde turizme açmak ve gelecek nesillere aktarmak gerekiyor.
Gaziantep’in altındaki bu saklı hazine gün yüzüne çıkarsa, şehir turizmine, ekonomisine ve tanıtımına büyük katkı sağlayacak. Şimdi yapılması gereken, bu projeye sahip çıkmak ve hep birlikte destek olmak.
Belki de yıllar sonra, tıpkı Göbeklitepe gibi Dülük Antik Kenti’nin adı da UNESCO listelerinde yer alacak ve tüm dünyanın ilgisini çekecek. O gün geldiğinde, bizler de “İşte bu, Gaziantep’in gerçek zenginliği” diyebileceğiz.