Ziraat Mühendisi Karaca Bozgeyik, son günlerde yapılan rekolte açıklamalarının üreticiye zarar verebileceğini belirterek, çiftçilerin ürünlerine sahip çıkmaları gerektiğini söyledi. Özellikle tüccara bağımlı satış modelinin üreticiyi borç ve zarar sarmalına soktuğunu ifade eden Bozgeyik, çözümün kooperatifleşme olduğunu belirtti.
Fiyatlar Piyasanın İnsafına Bırakmamalı
Bozgeyik, her yıl benzer sorunların tekrarlandığını hatırlatarak, “Şu anda üreticinin elinde fıstık yok. Depolardaki fıstık fiyatları yükseliyor. Eğer 'çok' denirse, bu sefer fiyatlar düşecek ve çiftçiden ürün ucuza alınacak. Bu döngüyü kırmak için piyasayı regüle edecek, kontrol edecek bir yapının olması lazım. Piyasanın insafı, fıstık üreticisini de vuruyor ne yazık ki. Geçen yıl da böyleydi. Şimdi rekolte konusunda, don olayı mutlaka etkileyecektir. Bazı bölgelerde etkisi olmuştur. Ancak bunun rekolteye etkisini önümüzdeki günlerde tespit edebiliriz.” dedi. Geçen yıl da rekolte iyi olmasına rağmen fıstık fiyatlarının düştüğünü hatırlatan Bozgeyik, piyasanın insafına bırakılan üreticinin zarar gördüğünü vurguladı.
Rekolte Açıklamalarında Dikkatli Olunmalı
Don olaylarının rekolteyi mutlaka etkilediğini söyleyen Bozgeyik, ancak bunun kesin etkisinin saha çalışmalarıyla netleşebileceğini belirtti. "Şu anda kesin bir rekolte rakamı vermek mümkün değil. Açıklama yaparken çiftçinin çıkarını düşünmek gerekiyor. Bizim düşündüğümüz de esasen çiftçinin çıkarıdır. Çiftçinin bu koşullarda ürettiği fıstıktan para kazanması gerekiyor. Dolayısıyla rekolte tahminleri ve rekolte açıklamaları, çiftçiye zarar verebiliyor. Don olayı elbette yaşanmıştır. Ancak rekolteyi, elimizdeki veriler ve saha çalışmalarıyla ancak net bir şekilde ortaya koyabiliriz.”
ifadelerini kullandı.
Aracıya Değil Kooperatife Satılmalı
Üreticilerin kendi ürünlerine sahip çıkmasının önemine dikkat çeken Bozgeyik, "Üretim döneminde harcadığı paralar, borç harç yapılan girdi alımları, Çiftçiyi sürekli bir borcun altına sokuyor. Çoğu çiftçi bankalara, tüccara, tefeciye borçlu. Bu borçlardan kurtulmak için ürününü hemen satıyor. Sonuçta zarar ediyor. Aynı sorunlar geçen sene de yaşandı. Rekolte güzeldi fakat fıstık fiyatları düştü. Az da olsa, çok da olsa ürününü topladıktan sonra tüccara götürmemeli.” diye konuştu.
Bu döngüyü kırmak için çözüm önerisini de net bir şekilde dile getiren Bozgeyik, “Çiftçilerin, kooperatifleşerek elde ettikleri ürünleri – ister fıstık olsun ister buğday olsun – aracıya vermeden, kendilerinin pazarlayacağı bir organizasyon içerisinde olmaları gerekiyor. Bu yüzden çiftçiler kooperatif kurmalı. Ürünlerini aracıya vermeden doğrudan kendileri pazarlamalı. Böylece hem devletten alacakları destekleri daha doğru kullanırlar, hem ürünlerini satarken gerçek maliyetinin üstünde satarak kâr ederler, hem de üretim döneminde yaptıkları girdi maliyetlerini, birlikte hareket ederek, düşürmüş olurlar.” dedi.
Kooperatifçilik Türkiye'nin Projesi Olmalı
Karaca Bozgeyik, kooperatifleşmenin sadece fıstık üreticisi için değil, tüm tarımsal üretim yapan kesimler için şart olduğunu belirterek, “Küçük çiftçiler bir araya gelmeli, birlikte hareket etmeli. Kooperatifçilik, maliyetleri düşürmenin ve ürünleri değerinde satmanın en etkili yoludur. Bu, Türkiye'nin projesidir. Bu işin çözümü hem fıstık üreticisinin hem tarımsal üretimle uğraşan bütün kesimler için birlikte hareket etmek, örgütlenmek ve kooperatif kurmaktır. Bunun da adı kooperatifçiliktir.” ifadelerine yer verdi.