Gaziantep denince akla ilk gelen lezzetlerden biridir baklava. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında “Gaziantep Baklavası” denince herkesin aklında bir kalite, bir ustalık ve bir gelenek canlanır. Ancak son dönemde bu kadim lezzetin de itibarını zedeleyecek gelişmeler yaşanıyor gibi…

Geçtiğimiz aylarda kasaplarda yaşanan hileleri hatırlarsınız. Yağ ve tavuk taşlığı karışımı, et oyunları, gramaj düşürmeleri derken halkın güveni ciddi anlamda sarsılmıştı. Belediyeler, Tarım İl Müdürlüğü ve zabıta ekipleri sıkı denetimler yapsa da bu tür hilelerin önüne tam anlamıyla geçilemedi. Şimdi ise benzer bir durum, Gaziantep’in simgesi olan baklava sektöründe yaşanıyor gibi görünüyor.

Şehirde fiyatlar birbirini tutmuyor. Bir yerde baklavanın kilosu 1500 TL, başka bir yerde tepsisi 1000 TL hatta 700 TL’ye kadar düşüyor. İnsan ister istemez soruyor: “Bu kadar fark nasıl oluyor?”

Bir baklavacı kilosunu 1500 TL’ye satarken kazanabiliyorsa, diğerinin tepsiyi 700 TL’ye satarken nasıl kâr ettiğini anlamak güç. Ya biri fazla kazanıyor, ya diğeri bir şeyleri eksik ya da farklı koyuyor.
Gerçek antep fıstığının kilosu belli, sadeyağın fiyatı belli, şekerin ve unun maliyeti ortada. O halde bu kadar fark nereden kaynaklanıyor?

Cevabı herkes tahmin ediyor ama kimse açık açık söylemiyor.. Ucuz malzeme, karışık fıstık, yağ oyunları…
Baklavanın içine karışan düşük kaliteli fıstık, margarinle harmanlanmış yağlar, şeker yerine kullanılan ucuz tatlandırıcılar… Bunlar artık “şehir efsanesi” olmaktan çıkmak üzere. Çünkü fiyat rekabeti uğruna, bazı işletmelerin kaliteden ciddi tavizler verdiği konuşuluyor.

Bu durum sadece baklavanın lezzetini değil, Gaziantep’in marka değerini de zedeliyor.
Gaziantep baklavası, coğrafi işaretli bir ürün. Yani bu isim bir miras, bir sorumluluk taşıyor. Ancak birkaç işletmenin “ucuz satayım da müşteri çekeyim” anlayışıyla yaptığı hareket, hem esnafın güvenini hem de tüketicinin sağlığını riske atıyor.

Tarım İl Müdürlüğü ve belediyelerin bu konuda daha kapsamlı bir denetim yapması gerekiyor. Özellikle üretim yerlerinde, kullanılan malzeme kalitesi üzerinde ciddi analizler yapılmalı. Vatandaş da bilinçlenmeli. Ucuz baklavanın cazibesine kapılmadan önce, “acaba bu fiyata nasıl üretiliyor” diye bir kez düşünmeli.
Gaziantep’in adını dünyaya duyuran baklava, ucuz rekabetin değil, ustalığın ve dürüstlüğün eseri olmalıdır.
Eğer bu değer kaybolursa, sadece bir tatlıyı değil, bir kültürü, bir geleneği, bir şehrin onurunu da kaybederiz.