2 aylık aranın ardından, yeni futbol sezonu Cuma günü start alıyor.

Ligin ilk maçı Gaziantep'te. Konuğumuz Galatasaray. Yeni sezonun Gaziantep FK açısından, geçtiğimiz yıl olduğu gibi, sıkıntısız, ligin sonu gelmeden orta sıraları garantilemiş pozisyonda geçmesini diliyoruz.

Elbette, insan daha fazlasını, daha büyük hedefleri de istiyor ama, hepimiz biliyoruz ki, bu işler bütçe meselesi. Futbolun artık dünyanın en büyük endüstrilerinden birisi olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, bu işler öyle kolay değil. Ligin Fenerbahçe ile Galatasaray arasına sıkıştığı bu ortamda, Gaziantep FK için Avrupa hedefi mevcut şartlarda mümkün gözükmüyor. Elbette, lige iyi başlayıp, yakalanacak hava ile ilk beşi zorlama ihtimali olsa da, kadro kapasitesi ve mali şartlara baktığımızda bunu sürdürülebilir kılmak çok zor.

Öncelikle şunu söyleyeyim. Memik Yılmaz Gaziantep FK'ya Başkan olduğunda burun kıvıran, küçük gören, hatta yakıştıramayan çok fazla kişi vardı. Memik Yılmaz, 3 yılda ligin en düşük bütçeleriyle, hem sportif, hem de finansal açıdan kulübü çok iyi yönetti. O burun kıvıranlar, küçük görenler, yakıştıramayanlar bile, "Memik Başkan beklentinin çok ötesinde başarılı" diyorlar.

Memik Yılmaz, kulübün başkan bulamadığı, neredeyse kayyum atanacak duruma geldiği ortamda takımı aldı, 3 yıldır da görevini başarıyla yapıyor. Eski başkanlardan kalma vergi borçlarını yapılandırıp, bir yandan borçları temizlerken, diğer yandan da takımı kümede tutmaya çalıştı. Gelinen noktada, her ikisinin de başarıldığını görüyoruz. Ama nereye kadar?

Gelelim asıl meseleye, yani bu işin sürdürülebilirliğine.... Memik Yılmaz para toplama işlerini çok iyi yapıyor. Gaziantep için gediyor, gerekirse dileniyor, az-çok istediğini bir şekilde alıyor.

Gaziantep FK'nın her zaman en büyük destekçisi olan iş dünyasının hali ortada. Sanayiciden para istemeye gitsen, halini dinleyince, cebindeki parayı çıkartıp veresin gelir. Bu nedenle, bir yıldır iş dünyasının Gaziantep FK'ya desteği iyice azaldı. Elbette, loca alarak, reklam vererek kulübe destek olanlar bulunsa da, bir çok işletme kendini geri çekti. Geçtiğimiz sene Sanko, bu sene de Şahinbey Belediyesi, kulübe olan desteği tamamen kesti.

Şu çok net, kulübün hem yeni gelir kaynaklarına, hem de yeni sponsorlara ihtiyacı var. Yeni gelir kaynağı ile ilgili çalışmalar olduğunu biliyorum. İnşallah bir sonuç alınır.

Yeni sponsorlar konusuna gelince. Burası zurnanın zırt dediği yer. Gaziantep FK hep en büyük mali desteği iş dünyasından aldı ya, şimdi bu anlamda yeni bir kapıya, yeni bir yola ihtiyaç var.

Geçen sezon Türkiye Kupası finali Gaziantep'te yapıldığında, Gaziantep'e gelen on binler, konakladı, kenti gezdi, yedi, içti, alışveriş yaptı, milyonlarca para bırakıp gitti. Bu paranın tamamı, hizmet sektörüne, yani, kentin turizmde tanınmış firmalarına kaldı. Baklavacısı, kebapçısı, otelcisi aslan payını aldı. Ama, çok iyi biliyorum ki, bu pastayı yiyen baklavacı, kebapçı, otelci, konu Gaziantep FK'ya desteğe gelince, hiç ortada yoklar. Ne locaları var, ne reklamları, ne de sponsorlukları. Hatta, kulüp futbolculara ikram için iki tepsi baklava sipariş etse, belki de faturasını altına iliştirip kulübe gönderiyorlardır.

Geçen sezonu Türkiye Kupası finali ile tamamlamıştık. Bu sezonu Galatasaray maçı ile açıyoruz. O gün olduğu kadar olmasa da, yine Gaziantep'e binler gelecek, yiyecek, içecek, alışveriş yapıp, maçı izleyip gidecek. Parayı da yine kazanacaklar malum baklavacı, kebapçı, otelci. Aynısı Fenerbahçe maçında da olacak, Beşiktaş maçında, Trabzonspor maçında. Hatta, yakın tarihte milli maç olacak, o gün de pastayı yine bunlar götürecek. Allah çok versin, kazançlarında kimsenin gözü yok. Ama, parayı kazanmanıza vesile olan Gaziantep FK'yı neden desteklemezsiniz, o kazancın bir kısmını neden kulübe aktarmazsınız?

Daha ötesini anlatayım mı? Kulübe bir kuruş bile desteği olmayan bu anlı şanlı adamlar, işletmeler, büyük maçlardan önce Başkan'a veya yönetim kurulu üyesine ulaşıp, protokol tribünde bedava bilet peşine düşerler. Loca almazlar ama, çocukları, torunları, hatta misafirleri için bedava bilet isterler. Kulübe bir tepsi baklavayı, altına fatura iliştirip gönderenler, Galatasaray'ın oteline futbolcu, teknik adam, veya başkan adına özel yapılmış tepsi tepsi baklavalarla gidip, fotoğraf çektirerek bedava reklam yapmaya çalışırlar.

Gaziantep FK'ya sahip çıkalım diyoruz ya. Biz kent için, memleket için, futbol sevdası için istiyorsak, maddi menfaat için bu takıma asıl sahip çıkması gereken, baklavacı, kebapçı, otelci neden sahip çıkmaz anlayamıyorum.

Dilencilik yaparak memleketin takımını süper ligde tutmaya çalışan Memik Yılmaz'a bir çağrım var. Gaziantep FK sayesinde milyonları kazanan ama, kulübe bir kuruş bile destek olmayan o anlı şanlı baklavacıları, kebapçıları, otelcileri ifşa et ki, belki utanıp takıma destek olurlar.

Unutmayın, Gaziantep FK küme düşürse, Gaziantep küme düşer, bu işten en büyük zararı da hizmet sektörü, gastronomi görür.