Sizi şimdi hayal kurmaya davet ediyorum.
Bir kız çocuğu düşünün.
On, on dört yaşlarında.
Saçının, gözünün, tenin rengini siz seçin.
İsmini siz koyun.
Yüzü ay, kendi melek, dünyalar güzeli bir çocuk olsun.
Henüz O’nun hayallerini şeker, umutlarını bebekler süslüyor.
Güzelle çirkini, iyiyle kötü, hayırla şerri, doğruyla yanlışı kelimelerden tanıyor.
Önünde koskoca yılları var.
Kır çiçekleri gibi narin, sular kadar duru, melekler kadar masum, kelebekler kadar hür, kuşlar gibi cıvıl cıvıl, hayat dolu.
O normalde anasının, babasının bakmaya doyamadığı, koklamaya kıyamadığı kuzusu…
Ciğerinin köşesi, hayatının neşesi, bir tanesi, kıymetlisi!
Sonra resme, o çocuğun yanına…
80 yaşındaAzgın, doyumsuz, ahlaksız, şerefsiz, namussuz, manyak bir baba yerleştirin.
Tablo şu;
“On dört yaşındaki öz kızına iki yıldır taciz ediyor. “
İnanamadınız değil mi?…İnanmalısınız!
Korktunuz mu? …Korkmalısınız!
Çünkü yaşananlar hayal değil… Gerçek!
O çocuğun, çaresizliğini, kızcağızın çırpınışını, çektiği acıları, korkuları…
Yüzündeki çaresizliğin ifadesini zihinlerinizde canlandırın.
Bir de O’nun enkaza dönmüş ruh halini…
Darmadağın olmuş küçücük dünyasını düşünün.
Toplum içinde yediği damgayı canlandırın hayalinizde.
Ürperdiniz mi? …Ürpermelisiniz!…Ürpermeliyiz…
Tüylerimiz diken dikenolmalı!
Zangır zangır titremeliyiz… İğrenmeliyiz… Kusmalıyız… Utanmalıyız!
Neden mi…Bu ülkede buna benzer sayısız olay, “aile mahremiyetine karışmak” gibi anlamsız, ahlaksız ve saçma sapan nedenlerle örtbas ediliyor.
Aile içi tecavüz hiç konuşulmuyor, bu sapık saldırılara maruz kalan çocuklar çaresiz, korumasız.
Sapık aile fertleri ise korkusuzca eylemlerini sürdürüyorlar.
Olay yeni… Olay yargıda…
Dün “Konya’nın Akşehir İlçesi’nde 4’ü kız 6 çocuk babası 80 yaşındaki Ü.Ö., 14 yaşındaki öz kızı G.Ö.’yü 2 yıldır taciz ettiği iddiasıyla tutuklandı.”
Yasların vereceği ceza kamu vicdanını tatmin edebilecek mi acaba?
Allah böyle babaların belasını versin!
Onları Allaha havale etmek dışında ne yapabiliyoruz?
Bir düşünün bakalım!