Geleneksel tatil anlayışının yerini doğa dostu, sürdürülebilir ve yerel kültürle iç içe seyahat biçimleri alırken, hem bireysel gezginler hem de turizm yatırımcıları bu dönüşüme ayak uyduruyor. Yeni düzenlemeler, ekolojik otel konseptleri ve “yeşil rota” paketleri, ekoturizmi artık bir tercih değil, zorunluluk hâline getiriyor.
2025 Düzenlemeleriyle Yeni Dönem Başladı
21 Ocak 2025’te duyurulan ve 20 Haziran’da yürürlüğe giren yeni Ekoturizm ve Kırsal Turizm Düzenlemesi, sektöre yön veren bir çerçeve sundu. Bu düzenlemeyle birlikte, 25.000 metrekarelik alanlarda ekoturizm yatırımı yapacak girişimciler için tapu şerhi ve çevresel etki kriterleri zorunlu hâle geldi.
Doğa Dostu Oteller Yaygınlaşıyor
2025 yılında ekoturizm adeta altın çağını yaşıyor. Otellerde “karbon negatif” konseptler yaygınlaşırken, bazı ülkeler turistler için ekolojik vize uygulamaları başlattı. Türkiye’de ise seyahat acenteleri “yeşil rota” paketlerini standart hâle getirerek, doğa dostu destinasyonları öne çıkarıyor.
Akkahotels’in yayımladığı sektörel analizde, Antalya, Muğla, Artvin ve Gaziantep gibi bölgelerde doğa ile iç içe tatil seçeneklerinin arttığı, yerel üreticilerle iş birliği yapan tesislerin öne çıktığı belirtiliyor.
Genç Gezginler Tercihini Değiştiriyor
Seyahat alışkanlıkları da değişiyor. Özellikle 20–35 yaş arası gezginler, deniz-kum-güneş üçlüsünden uzaklaşarak, ekolojik çiftliklerde konaklama, yürüyüş rotaları, yerel mutfak deneyimleri ve kültürel etkileşim gibi unsurları önceliklendiriyor. Bu eğilim, hem çevresel farkındalığı artırıyor hem de kırsal kalkınmaya katkı sunuyor.
