Gaziantep turizminde “pahalılık algısı” tartışmaları sürerken, Güneydoğu Anadolu Turizm Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin ikinci başkanı Sinan Karabağlı, sektörde yaşanan sorunlara dikkat çekti. TÜRSAB GAP Bölge Temsil Kurulu Başkanı İbrahim Halil Kılınç daha önce “Gaziantep’te fiyat artışlarının turizmi olumsuz etkilediği” yönünde açıklamalarında bulunmuştu. Karabağlı ise otelcilerin haksız şekilde “pahalı şehir” algısıyla anıldığını belirtti. Karabağlı, gastronomi festivallerinden beklenen verimin alınamadığını, dışarıdan gelen turist sayısında ciddi düşüş yaşandığını vurgulayarak, “Diğer her şey pahalı ama pahalı damgası otellere vuruluyor.” dedi.
Pahalı Damgası Otellere Vuruluyor
Her şey pahalı ama pahalı damgası otellere vuruluyor diyen Karabağlı, “Biz otelciler olarak gerçekten muzdaribiz. Diğer her şey pahalı ama pahalı damgası otellere vuruluyor. Aslında biz bu gastronomi festivallerinden de doğru dürüst fayda sağlayamadık. Geçen seneki festival bu senekinden çok daha iyiydi. Katılımcılar fazlaydı, dışarıdan gelen, seyahat eden insan çoktu. Bu yıl ise o yoğunluk yoktu. Talep düşüktü, biz de tam olarak anlayamadık. Yeme içme kısmında yerli halk katıldığı için kalabalık görünse de bence doluluk açısından boştaydı. Dışarıdan gelen turist sayısı çok azdı, festival genel olarak sakindi.” İfadelerine yer verdi.
Pahalılıkta En Son Basamaktayız
Karabağlı, “Şehrimizin adı artık “pahalı şehir” olarak çıkmış durumda. Aslında bu algının nedeni konaklama sektörü değil. Biz son basamaktayız. Ondan önce yeme-içme sektörü var; kebapçılar, tatlıcılar, baklavacılar… Onların fiyatları oldukça yüksek. Dolayısıyla şehrin pahalı algısı esas olarak oradan geliyor.” diye konuştu.
Fırsatçılar Algıyı Bozdu
Fırsatçılık yapanlar yüzenden sektörün böyle anılmaya başladığını belirten Karabağlı, “Sadece bizim konaklama sektörünün adı şöyle çıktı: 2022’de halı fuarı döneminde yeni açılan bazı tesisler fırsatçılık yaptı, fiyatları çok yükseltti. O dönemden itibaren “Gaziantep’te oteller pahalı” algısı oluştu. Halbuki bu genel bir durum değildi ama fırsatçılık yapan birkaç tesisin politikası yüzünden sektörün tamamı bu şekilde anılmaya başladı. Kurunun yanında yaş da yandı tabii. Bu algı 2024’e kadar devam etti. Halbuki eskiden çok yoğun talep gören bir sektördük.” şeklinde konuştu.
Bu Algının Altından Kalkmaya Çalışıyoruz
Karabağlı, “Biz bu konuları STK’larda sürekli konuşuyoruz, toplantılar yapıyoruz. Herkes aynı dertten şikayetçi. Bu algının altından kalkmaya çalışıyoruz ama kolay değil. Bir de şunu fark ettik; diziler yerli turizmi çok etkiliyor. Örneğin daha önce Mardin’de çekilen Uzak Şehir dizisi vardı. O dizi sonrası Mardin’e büyük bir talep oldu. Çünkü dizi, tarihi ve kültürel yerleri işledi, halkta merak uyandırdı. Şimdi aynı durum Urfa’da yaşanıyor. Göbeklitepe zaten popülerdi, bir de şimdi yeni bir dizi çekiliyor. Bu diziler, “nerede çekilmiş, gidelim görelim” algısı yaratıyor.” dedi.
Gaziantep İçin Yeni Bir Heyecan Şart
Gaziantep için yeni bir heyecanın şart olduğunu vurgulayan Karabağlı, “Gaziantep’te ise böyle bir eksiklik var. Yeni bir heyecan, yeni bir hareket lazım. Belki bir dizi, belki farklı bir proje... Ama Gaziantep’i yeniden gündeme taşıyacak, halkta merak uyandıracak bir şey yapılmalı. Çünkü şu an o dinamizm yok. Klişe olacak ama gerçekten “Gaziantep için yeni bir heyecan lazım. Bu bölgede şu anda en çok talep gören şehir Mardin. Bunun nedeni hem tarih, kültür, arkeoloji açısından zengin olması hem de orada dizi çekilmesi. Biz bunu tesis olarak da gözlemledik. Yeni diziler, yeni meraklar yaratıyor ve o bölgelere seyahat ilgisini artırıyor” diye konuştu.
