Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından “Dijital Çağda İletişim ve Gazetecilik” etkinliği düzenlendi. Etkinlikte gazeteciliğin geçmişten bugüne geçirdiği dönüşüm ve mesleğin geleceği masaya yatırıldı. Genç gazeteci adaylarıyla bir araya gelen Anadolu Basın Birliği Genel Başkanı Mehmet Bora Zor, gazeteciliğin yalnızca bugünü değil geleceği de aydınlatan bir meslek olduğunu belirtti. Dezenformasyonla mücadelenin özel timler kurmakla değil, güvenilir haber kaynaklarının çoğalmasıyla mümkün olacağını savunan Zor, "Gazetecilik asla bitmez. İnsanlar sosyal medyada gördüklerini doğrulatmak için yine güvenilir gazetelere bakacak" dedi.
54 Yıllık Kurumsal Hafıza, 25 Yıllık Mesleki Tecrübe
Konuşmasında Ekspres Gazetesi’nin 54 yıllık yayın geçmişine ve kendi 25 yıllık gazetecilik deneyimine değinen Bora Zor, mesleğe yeni adım atmaya hazırlanan genç iletişimcilerle sahadan edindiği tecrübeleri paylaştı.
İlk Sansür Haber Mektuplarına Uygulandı

Toplumsal iletişimin tarihsel gelişimine değinen Zor, iletişimin ilk örneklerinin mağara resimleriyle ortaya çıktığını, ardından tabletler ve parşömenlerle yazılı hale geldiğini anlattı. Yazının icadıyla birlikte haber alma ihtiyacının sistematik bir yapıya kavuştuğunu belirten Zor, bu sürecin gazeteciliğin temellerini oluşturduğunu ifade etti.
Gazeteciliğin ilk örneklerinin 13’üncü yüzyılda tüccarların kullandığı haber mektuplarıyla ortaya çıktığını söyleyen Zor, bu mektupların aynı zamanda tarihteki ilk sansür uygulamalarına maruz kaldığını dile getirdi.
Türkiye’de Gazetecilik Takvim-İ Vekayi ile Başladı
Türkiye’de gazeteciliğin 1831 yılında yayımlanan Takvim-i Vekayi ile başladığını hatırlatan Zor, Gaziantep basın tarihine de değindi. Kentte ilk gazetenin 1872 yılında Amerikan kolejleri bünyesinde azınlıklar tarafından çıkarılan Ayıntap Gazetesi olduğunu belirten Zor, 1903’te yayımlanan “Meclis-i Maarif (İrfan’ın Aynası)” gazetesinin de şehrin basın hafızasında önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
Gazeteler Şehirlerin ve Toplumların Hafızasıdır

Gazeteciliğin yalnızca günlük haber aktarmakla sınırlı olmadığını vurgulayan Zor, gazetelerin şehirlerin ve toplumların hafızası olduğunu ifade etti. Zor, “Geçmişte yayımlanan haberler, yıllar sonra yaşanan tartışmalara ışık tutuyor. Gaziantep’te yaşanan deprem, eğitimde öğretmen açığı, altyapı sorunları ve toplumsal olaylar gazeteler aracılığıyla kayıt altına alınmakta” dedi.
Bu nedenle objektif biçimde yazılan her haberin gelecekte yanlış iddialara karşı belge niteliği taşıdığını belirten Zor, “Objektif biçimde yazılmış her haber, gelecekte yanlış iddialara karşı bir belge ve kaynak niteliği taşır. Gazeteler bir şehrin ve toplumun hafızasıdır” ifadelerini kullandı.
Gazetecilik dördüncü kuvvettir
Gazeteciliğin “dördüncü kuvvet” olarak tanımlandığını hatırlatan Zor, Alman filozof Jürgen Habermas’ın kamuoyu kavramına atıfta bulundu. Kamuoyunun kendiliğinden oluşmadığını, büyük ölçüde iletişim araçlarıyla şekillendiğini belirten Zor, “Gazetecilik dördüncü kuvvettir ve bu güç bilinçsiz kullanıldığında topluma zarar verir” dedi.

Dezenformasyonla “Tim” Kurarak Mücadele Edemezsiniz
Dezenformasyonla mücadelenin özel timler kurmakla değil, güvenilir haber kaynaklarının çoğalmasıyla mümkün olacağını savunan Zor, "Gazetecilik asla bitmez. İnsanlar sosyal medyada gördüklerini doğrulatmak için yine güvenilir gazetelere bakacak" dedi. “İnsanlar sosyal medyada gördükleri bilgileri doğrulatmak için yine gazetelere ve güvenilir kaynaklara ihtiyaç duyacak” diyen Zor, haber alma ihtiyacını ekmek ve suya benzetti.
Kurşun harf döneminde okur daha dikkatliydi
Gazeteciliğin son 50 yılda büyük bir dönüşüm geçirdiğini söyleyen Zor, mesleği üç ana dönemde ele aldı. Kurşun harf döneminde haber üretiminin oldukça zahmetli olduğunu anlatan Zor, harflerin tek tek dizildiğini ve baskıdan sonra tekrar dağıtıldığını belirtti.
Az sayfa ve sınırlı fotoğrafa rağmen daha yoğun içerik üretildiğini ifade eden Zor, “O dönemler de okuyucu gazeteleri alır okur yanlış bulduğu zamanda gelir hesap sorardı. O dönemler aslında gazeteciliğin ve okurun en kıymetli olduğu dönemlerdi” dedi.
Ofset baskı kolaylaştırdı ama kalite düştü
Ofset baskı döneminde bilgisayarların devreye girmesiyle işlerin kolaylaştığını belirten Zor, buna karşın içerik kalitesinde düşüş yaşandığını savundu. Haber ajanslarına bağımlılığın arttığını, özgün haber yerine bülten ve PR haberciliğinin yaygınlaştığını söyledi.

Yazılı basın yakın gelecekte bitebilir
Dijital medya dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Zor, günümüzde dijital medyanın belirleyici hale geldiğini ifade ederek, “Gençler artık basılı gazete almıyor. Yazılı basın yakın gelecekte tamamen bitebilir” dedi.
Artık sadece 5N1K yetmiyor
Dijitalleşmeyle birlikte gazetecilik kurallarının da değiştiğini vurgulayan Zor, “Artık sadece 5N1K yetmiyor. Google kuralları ve SEO uyumu olmayan haber görünmez oluyor” ifadelerini kullandı. Bir haberin doğru olmasının yanı sıra görünür olmasının da zorunlu hale geldiğini söyledi.





