Geçtiğimiz hafta Orta Vadeli Program (OVP), Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak, 06/09/2023 tarihli mükerrer Resmî Gazete'de yayımlandı.

Merkezi yönetim bütçesi hazırlık sürecini başlatan Orta Vadeli Program (OVP), makro politikaları, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri, gelecek üç yıla ilişkin toplam gelir ve gider tahminlerini, bütçe dengesi ve borçlanma durumu ile kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını içeren temel politika dokümanıdır.

Her sene Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca üç yıllık bir perspektif ile hazırlanan OVP, Cumhurbaşkanı Kararıyla resmileşmektedir. Program dönemi boyunca, kamu kurumlarının bütçelerinin hazırlanmasında, yasal ve idari düzenlemelerin gerçekleştirilmesinde, karar alma ve uygulama süreçlerinde OVP’de yer verilen amaç ve önceliklerle tam uyum sağlanması esastır.

OVP’de küresel, bölgesel ve ulusal ekonomideki gelişmeler analiz edilmekte, bu analizler çerçevesinde belirlenen makroekonomik hedefler ile ekonomik ve sosyal alanlarda izlenecek politikalar kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Bu yönüyle OVP, gerek kamu kesimi gerekse özel kesim için öngörülebilirliği artıran bir yol haritası niteliği taşımaktadır.

Yol haritası niteliği taşıyan OVP de vergi ile ilgili önümüzdeki üç yılda nasıl bir politika izleneceği bugünkü yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

Vergi Politikası Tedbirleri,

Kamu mali yönetiminde sürdürülebilir ve sağlıklı gelir kaynaklarının artırılması için vergi tabanının genişletilmesi ve vergilemede gönüllü uyumun artırılmasına yönelik çalışmaların sürdürülmesi.

Vergi politikalarında büyüme ve sosyal adalet ilkeleri ekseninde yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı ve rekabet ortamını destekleyen gelir politikalarının önceliklendirilmesine devam edilmesi.

Vergi harcamalarının gözden geçirilmesi, etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldırılması. Programda bu faaliyet için 2024 3. çeyrek sonuna kadar yasal düzenleme yapılması öngörülmüştür.

Kamu gelirlerine yönelik tahsilat performansının artırılması, vergi cezalarının caydırıcılığı güçlendirecek şekilde gözden geçirilmesi.

Gelir, kurumlar, katma değer vergileri kanunları ile vergi usul kanununun, vergilemede adalet, eşitlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde, vergi tabanının genişletilmesine ve gönüllü uyumun artırılmasına destek veren, sade ve kolay uygulanabilir bir yapı oluşturulmak amacıyla güncellenmesi yönünde düzenlemelerin hayata geçirilmesi, orta vadede doğrudan vergilerin payının artırılması. Programda bu faaliyet için 2024 3. çeyrek sonuna kadar yasal düzenleme yapılması öngörülmüştür.

Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde müktesebata ve üyesi olduğumuz diğer uluslararası kuruluşlarca vergisel alanda belirlenen standartlara uyum çalışmalarına devam edilmesi.

Kayıt dışılıkla mücadelenin, teknolojik imkânlardan daha çok faydalanılarak tüm tarafların etkin katılımıyla yürütülmesi.

Dijital faaliyetlerdeki kayıt dışılığı kavrayacak ve yatırım ortamının cazibesini artıracak vergi uygulamalarının geliştirilmesi.

Vergi istatistikleri ve bu alandaki raporların daha kapsamlı bir şekilde yayımlanmasının sağlanması.

Mükelleflere sunulan hizmetlerin ve uygulamaların etkinliğinin artırılması, son teknolojik gelişmeleri kapsayan yeni nesil iletişim kanalları kullanılarak mükelleflere 7/24 gerçek zamanlı hizmet sunulması.

Yukarıda belirtilen tedbirler sonucunda OVP de belirtilen, toplanması planlanan vergi gelirleri ile buna karşılık enflasyon artış oranı tahmini ne olacağına bir göz atalım.

 

2022

2023 (GT)

2024 (P)

2025 (P)

2026 (P)

 

Milyar TL

Vergiler

2.383,6

4.323,8

7.480,8

9.613,5

11.467,6

 

(GSYH’ye Oran, Yüzde)

Vergiler

15,9

17,0

18,2

18,2

18,2

Tüfe Artış Oranı (Yüzde)

64,3

65

33

15,2

8,5

GT : Gerçekleşme Tahmini

P    : Program       

Yukarıda yer alan tablodan da görüleceği üzere 2023 yılında toplanması planlanan vergi geliri 4 trilyon 323 milyar TL, 2024 yılında ise 7 trilyon 480 milyar TL dir. Yani, önümüzdeki yıl toplanması planlanan vergi gelirlerinde yüzde 73 lük bir artış öngörülmektedir. Vergi gelirlerinin Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya (GSYİH) oranına baktığımızda da yüzde 17 den yüzde 18,2’ye yükseldiğini görmekteyiz.

Ülkemizde vergi tahsilat artışının en önemli nedenlerinden birisi enflasyondur. Sigara ve tütün mamulleri, alkollü içecekler, motorlu taşıt ve akaryakıt gibi ürünlerin fiyatlarındaki yüksek oranlı artışların doğal sonucu olarak vergi gelirlerinde artış meydana gelmektedir.

Enflasyon nedeniyle yükselen fiyatlar, vergi matrahlarını yükseltmektedir. Geçen haftaki yazımda bahsettiğim üzere; zaten dolaylı vergiler üzerine kurulu sistem sayesinde özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi tahsilatı kolaylıkla yapılabilmekte ve bu da doğrudan vergi gelirlerine artış olarak yansımaktadır.

Yukarıda bahsettiğim üzere 2024 yılında vergi gelirleri artışı yüzde 73 planlanmakta ancak aynı yıl için enflasyon beklentisine baktığımızda yüzde 33 olduğunu görmekteyiz. Vergi gelirleri artışının enflasyon beklentisinin çok üzerinde planlanmasından, 2024 yılında vergi gelirlerinde ekstra bir artışın öngörüldüğü anlaşılmaktadır.

Bu artışında OVP de belirtildiği gibi istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldırılması yoluyla ve kayıt dışıyla mücadele ile yani vergi incelemelerin artmasıyla sağlanacağı anlaşılıyor. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın 2024 yılı, vergi mükellefleri için zor bir yıl olacağa benziyor.