Sağlıklı olduğu düşünülerek sıkça tüketilen yoğurt, özellikle marketlerden alınan çeşitleriyle sandığınız kadar masum olmayabilir. Son araştırmalar, bazı hazır yoğurtların sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ortaya koydu.
Geleneksel yoğurt, sütün doğal yollarla mayalanmasıyla elde edilirken; endüstriyel üretimde farklı tekniklere başvuruluyor. Tüketicinin damak tadına hitap etmek amacıyla ürünlere çilek, ahududu, erik hatta kaktüs suyu gibi yapay aromalar ekleniyor. Bu tatlandırıcıların çoğu, doğal içeriğe sahip olmadığı için sağlık açısından çeşitli riskler taşıyor.
Kıvamlı Yoğurtların Ardındaki Gizli Tehlike: Katkı Maddeleri
Paketli yoğurtların daha kıvamlı görünmesi için içeriklerine çeşitli katkılar dahil ediliyor. Modifiye nişasta (E1442), karragenan (E407) ve ksantan zamkı (E415) bu maddeler arasında. Özellikle E414 kodlu katkının bazı çalışmalarda pankreas sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği belirtiliyor. Ambalajda “GDO’suz” ifadesi bulunsa bile, bu katkıların varlığı endişe yaratmaya devam ediyor.
Avrupalı Uzmanlardan Tüketicilere Uyarı
Avrupa Birliği’ne bağlı tüketici derneklerinin yürüttüğü araştırmalarda, piyasada bulunan 180 farklı yoğurt türü incelendi. Sonuçlara göre; yoğurtlara eklenen 10 yaygın takviyenin faydası tartışmalı, bazı vitamin ve minerallerin etkileri ise henüz tam olarak belirlenmiş değil. Bu da tüketicilerin daha bilinçli seçim yapması gerektiğini gözler önüne seriyor.
Daha Sağlıklı Yoğurt Seçimleri Neler Olabilir?
Uzmanlar, katkı maddelerinden uzak durmak ve sade yoğurtlara yönelmek gerektiğini söylüyor. İşte önerilen alternatifler:
Yunan Yoğurdu: Yüksek protein ve düşük şeker oranıyla dengeli beslenme için ideal bir seçenek.
İzlanda Yoğurdu (Skyr): Protein açısından zengin ve kıvamlı bu yoğurt, düşük şeker içeriğiyle dikkat çekiyor.
Yüksek Proteinli Yoğurtlar: Spor yapanlar için önerilen bu ürünler, porsiyon başına 25 gram protein sunabiliyor.
