Uykusuzluk ve Nörolojik Hastalık Riski
Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Elif Sarıönden Gencer, stres, kaygı ve düzensiz çalışma saatlerinin yetersiz uykunun en önemli nedenleri olduğunu belirterek kronik uykusuzluğun ciddi sonuçlarına dikkat çekti. Araştırmaların milyonlarca insanın haftada birkaç gece kaliteli uyku alamadığını gösterdiğini ifade eden Gencer, bu durumun iş verimliliğini düşürdüğünü ve çalışanların yüzde 70’inin kariyerlerinde en az bir kez kötü uyku nedeniyle işe gidemediklerini hatırlattı. Günümüzün 7/24 çalışma kültürü, akıllı telefonlar, sosyal medya ve stresin uykuyu en çok etkileyen faktörler olduğunu vurgulayan Gencer, kronik uykusuzluğun alzaymır ve parkinson gibi nörolojik hastalık riskini artırdığını, beyin toksinlerini temizleyen uyku evreleri bozulduğunda hasarın biriktiğini söyledi.
Sağlık Üzerindeki Gizli Tehlike
Uykusuzluğun yalnızca beyin sağlığını değil, tüm vücudu etkilediğini belirten Dr. Gencer, bağışıklık sisteminin zayıfladığını ve enflamasyonun arttığını ifade etti. Bu durumun kalp ve damar hastalıklarına, hipertansiyon ve kalp krizine zemin hazırladığını, ruh sağlığı üzerinde doğrudan etkili olduğunu ve depresyon ile anksiyeteyi tetiklediğini açıkladı. Ayrıca hormon dengesinin bozulmasıyla obezite ve diyabet riskinin yükseldiğini, gündüz uykululuğunun trafik ve iş kazalarını artırdığını, kronik uykusuzluğun ise beyinde alzaymır plaklarının birikmesine yol açarak demans riskini yükselttiğini vurguladı.
Uyku Hijyenine Dikkat
Dr. Gencer, uyku sorunlarının ilaçsız da çözülebileceğini belirterek uyku hijyenine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Düzenli saatlerde uyumak, hafta sonları dahil aynı saatte yatıp kalkmak, yatak odasını karanlık, sessiz ve serin tutmak, ekranlardan uzak durmak, akşamları hafif rutinler oluşturmak, kafein ve ağır yemeklerden kaçınmak, düzenli egzersiz yapmak ve gündüz uykusunu sınırlamak en önemli adımlar arasında yer alıyor. Stresin yatak odasına taşınmaması gerektiğini vurgulayan Gencer, uyku apnesi şüphesi olanların mutlaka uzman kontrolünden geçmesi gerektiğini ifade etti.
2025 yılında akıllı saatler ve uyku takip cihazları sayesinde uykunun daha iyi izlenebildiğini hatırlatan Dr. Gencer, asıl değişimin uykuyu önceliklendirmek olduğunu belirtti. “Sağlığımızı gece kaybediyoruz ama gece kazanmak da elimizdedir. Kaliteli uyku en iyi ilaçtır” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
