Ve Gaziantep FK haftalardır evinde galibiyete adeta hasret kaldı. Kazanmamız gereken puan kaybetme lüksümüzün olmadığı rakipler karşısında bir puana sığınıp kaderine razı oluyor.

Pendikspor, Adana Demirspor ve Konyaspor maçları illede kazanmamız gereken maçlardı, dengimiz takımlardı. Ama Kalyon’da çok cömert davrandık, iplerini çekemedik ipi ile bile kendi ayağımıza dolaştırdık.

Konya karşısında 1-0 öne geçtik. İkinci gol için fazla üretken olunmadı ve beklenmedik anda savunmamızın da dikkatinin dağıldığı anda rakip beraberliği yakalamıştı.

Galibiyet için Sumudica değişiklikler yaptı ama girenlerde de o desteği ve katkıyı sağlayamadılar. Ve Konya’nın kaçırdığı net gol pozisyonlarında şanslı olduğumuz son anları yaşadık.

Bu kez o korkuyu yaşayınca bir puana sevindik. Alt sıralardan kurtulup tamam diyeceğimiz maçta rakibimize de umut verdik..

Sıkıntılı bir maç yaşadık, bu kadro yetersiz olduğunu maç boyunca hissettirdi.

Maxim ve Draguş’un eksikliğini iyice hissettik, yerleri doldurulamadı. Markovic misafir futbolcu gibi oynarsa nasıl gol bulacaksın. Bu kadrodan bu kadar söylenecek fazla bir şey yok.. Sadece Kaleci Nita, Papy, Mustafa ile olmuyor. Takım birliği, bütünlüğü, ruhu bu kadro ile bu maçta hiç oluşmadı.

Dar bir kadro, sıkıntılı günler, bir eksiğin bile yeri doldurulamıyor. Afrika kupasında olanların dönmesi, yapılacak bir iki transferlerle düzelir diye bekliyoruz.

Sumudica bir şeyler anlatıyor, herkesin bildiği olay.. Kadro sırıtıyor, kadro destek bekliyor. Alternatif oluşması kaçınılmaz oldu. Şimdi Galatasaray maçı var. İyi hazırlanıp dağılmamamız lazım. Zor günlerden geçtiğimiz doğrudur.