Çok Taraflı ve Bütüncül Yaklaşım Vurgusu
Genelgede, kadına yönelik şiddetin önlenmesinin yalnızca bir kurumun değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak irade ve sorumluluğunu gerektirdiği vurgulandı. Kamu kurumları, üniversiteler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör arasında işbirliği ve eşgüdümün sağlanmasının hayati öneme sahip olduğu belirtildi.
2007’den Bu Yana Dört Eylem Planı Uygulandı
Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede bugüne kadar dört ulusal eylem planı hayata geçirildi. Yeni yayımlanan V. Ulusal Eylem Planı, önceki planlardan edinilen deneyimler üzerine inşa edilerek güncel ihtiyaçları merkeze alan bir stratejik çerçeve sunuyor.
2026–2030 Vizyonu: Şiddete Sıfır Tolerans
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan Eylem Planı, “Şiddete Sıfır Tolerans” ilkesiyle kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesini amaçlıyor. Plan, kesişimsel ve disiplinler arası bir yaklaşımla tüm paydaşlara görev ve sorumluluklar yüklüyor.
Kurumlara Stratejik Görevler
Genelgede, ilgili kurum ve kuruluşların Eylem Planı’nda yer alan strateji ve faaliyetleri kendi plan, program ve bütçelerine entegre ederek uygulamaları gerektiği ifade edildi. Koordinasyonun Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından yürütüleceği, izleme ve değerlendirme süreçlerinin ise Bakanlıkça oluşturulan sistem üzerinden takip edileceği bildirildi.
İzleme Raporları Cumhurbaşkanlığına Sunulacak
Kurumlar, sorumlu oldukları faaliyetlere ilişkin gerçekleştirdikleri çalışmaları belirlenen usule göre izleme sistemine girecek. Bakanlık tarafından hazırlanacak yıllık izleme raporları Cumhurbaşkanlığına sunulacak ve kamuoyuyla paylaşılacak.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele V. Ulusal Eylem Planı, Türkiye’nin bu alandaki kararlılığını ve kurumsal eşgüdümünü güçlendirmeyi hedefliyor. 2026–2030 dönemini kapsayan plan, şiddetin önlenmesinde toplumsal seferberliği esas alarak tüm kurumlara stratejik sorumluluklar yüklüyor.
