“Cennet annelerin ayakları altındadır.” – Hz. Muhammed (S.a.v)
“Bir anne evladını 9 ay karnında, 3-5 sene kucağında ve ömür boyu kalbinde taşır.” – Hz. Ali
Yazıma nerden başlayacağımı bilemiyorum. Bugün anne sütünü ve önemini bahsetmek istiyorum ama şu sayfalar bunu yazmaya yeter mi bilmiyorum? Annelerin evlatları için yaptığı fedakarlıklar göz ardı edilemez. Benim bahsedeceğim konu ise yeryüzüne hiçbir savunma mekanizması olmayan bir canlıya en kıymetli besini annesinin göğsüne koyan kudretin ne kadar büyük olduğuyla alakalıdır. Yenidoğan bebek besine ihtiyaç duyar ancak kendisini koruyacak bir bağışıklık sistemine henüz sahip değildir. Besinin özelliğinin ne olması gerektiğini bilemez. Ne kadar karbonhidrat alayım? Ne kadar protein alayım? Eser elementlerim eksik mi oldu? Bilemez.
Anne sütü o kadar mucizevi bir sıvıdır ki, halen bilim dünyası bunu keşifle uğraşıyor. Hiçbir yapay besin (mama) anne sütü teknolojisini yakalamadı ve yakalayamayacak! Çünkü bu müthiş sıvının içeriği, bebeğin ihtiyaçlarına göre günden güne değişiyor. Bebeğin hasta olması halinde içeriği antikordan zenginleşiyor. Bebeğin erken doğması durumunda ihtiyaç olan proteinden zenginleşiyor. Çağımızın hastalığı olan allerjilere karşı koruyor bebekleri. Yurt dışındaki anne sütü bankalarınının kanser hastaları tarafından sıklıkla ziyaret edildiğini biliyoruz. Kanser tedavisinde bile kullanılıyor. Çünkü içeriğinde kanser hücresini öldüren maddeler var. Hiçbir teknoloji bu sırra erişemiyor. Özellikle iki yıldan sonra emzirmeyi gereksiz bulanlar için: Antikorlar (bebeği hastalıklara karşı koruyan savaşçı maddeler), anne sütünde salgılanmaya devam eder. Bebeğin aldığı hiçbir gıdada bu antikorlar bulunmaz. Yani bebeğinizin bağışıklık sistemini güçlü tutmanın en önemli yolu emzirmeye devam etmektir. Üstelik günümüzdeki besinlerin GDO’lu ve tarım ilaçları içerdiğini düşündüğümüzde, ek gıdanın anne sütünün alternatifi olmadığını da bir kez daha anlamış oluruz.
Anne sütünün başka özellikleri başka kullanımları da olmaz mı? Var tabi ki; Anne sütünü meme ucundaki çatlaklara, bebeğin cildindeki ufak tefek çiziklere sürdüğümüzde, birkaç gün içinde dokunun iyileşmesi, içeriğindeki epidermal büyüme faktörleri sayesinde gerçekleşir. Anneler gençliklerini korumak için, hiçbir kozmetik dükkanında bulunmayan ve tamamen kendisine özel bu sıvıyı ciltlerine uygulayabilir. Böylelikle cilt yenilenmesi hemen başlar. Basitçe avucunuza dökün ve ardından cildinize yedirin. Üstelik kozmetik ürünlerindeki gibi kimyasal içermediğinden allerji riski de yok. Böcek ısırması, ciltte yanma, kızarıklık, kaşıntı olan her durumda kullanabilirler.
Anneye faydaları nelerdir; Anne sütünün anneye birçok faydası vardır. İlk olarak, emzirme anneye doğum sonrası iyileşme sürecinde yardımcı olur; rahmin eski boyutuna dönmesini teşvik eder ve doğum sonrası kanamayı azaltır. Ayrıca, emzirme sırasında salgılanan oksitosin hormonu, anneye rahatlama ve duygusal bağlılık sağlar. Anne sütü üretimi, emziren annelerde kalori yakımını artırarak kilo vermeye yardımcı olabilir. Emzirme, anneye meme kanseri ve yumurtalık kanseri gibi bazı kanser türleri riskini azaltabilir. Ayrıca, anneler için düşük maliyetli ve pratik bir beslenme çözümü sunar, çünkü özel bir hazırlık veya ek malzeme gerektirmez. Ayrıca, emzirme, anne ile bebek arasında güçlü bir duygusal bağ oluşturur ve annenin ruhsal sağlığını destekler.
Anneler için emzirme, doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırır. Emzirme sırasında salgılanan oksitosin hormonu, rahmin eski boyutuna dönmesine yardımcı olur ve doğum sonrası kanamaları azaltır. Ayrıca, emziren annelerde meme ve yumurtalık kanseri riski düşer. Emzirme, aynı zamanda kalori yakımını artırarak annelerin doğum sonrası kilo vermesine yardımcı olabilir. Emzirme süreci, annelerde rahatlama ve huzur hissi yaratır. Anneler için emzirme, oksitosin gibi rahatlatıcı ve besleyici duyguları teşvik eden hormonların salınımını sağlar. Bu hormon, stresi ve kaygıyı en aza indirirken doğum sonrası depresyon riskini de
Bu özellikli besini iyi kullanmalıyız. Sağlıklı nesiller yetiştirmenin en kolay yolu budur.
Sağlıkla kalın!