Zor bir yıl geçti. 2025, yalnızca takvimde değil, insanların omuzlarında da ağır bir yıl olarak kaldı. Hayat pahalılaştı, geçim zorlaştı, umutlar ertelendi. Sokakta konuşulan konu hep aynıydı.. “Bu gidiş nereye?” Ve öyle yada böyle 2025'i artık geride bırakıyoruz...
İşte tam da böyle bir ruh hâlindeyken, haftalardır, hatta aylardır beklenen beyaz örtü önceki gece Gaziantep’i ziyaret etti. Kar yağışının gelmesi herkesi mutlu etti. Çünkü, Zemheriyi yaşadığımız şu günlerde kuru soğuk hastaneleri doldurdu. Hastalık nedeniyle herkes doktora koştular..
Beyaz örtü Sessizce geldi. Ama etkisi çok büyük oldu.
Sabah uyandığımızda bembeyaz bir şehirle karşılaştık. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar, videolar, çocukların sevinci, yetişkinlerin yüzündeki tebessüm şunu gösterdi.. Gaziantep karı gerçekten özlemiş. Belki de sadece karı değil, umut etmeyi özlemişti.
Bu kar yağışı soğuğu da beraberinde getirdi ama bir o kadar da götürdü. Uzun zamandır içimizi üşüten karamsarlığı, yorgunluğu, bezginliği biraz olsun hafifletti. İnsanlar pencereden dışarı bakarken sadece kar tanelerini değil, “yeniden başlama” hissini de izledi.
Elbette akla şu soru geliyor.. Bu kar yer altı su seviyesine fayda sağlar mı?
İnşallah sağlar. Çünkü bu toprakların suya, tarımın berekete, üreticinin umuda ihtiyacı var. Kar sadece görsel bir güzellik değil; toprağın ilacı, geleceğin teminatıdır. Her yağan kar tanesi, belki de yarının ekmeğine, yarının aşına bir katkıdır.
Gaziantep’in üzerine yağan bu beyaz örtü, şehri sadece süslemedi. Aynı zamanda bir temenniyi, bir duayı da beraberinde getirdi...
“Allah’ım, bundan sonrası daha hayırlı olsun.”
Dilerim bu kar yağışı, 2026 yılının da habercisi olur. Daha bereketli, daha huzurlu, daha adil bir yılın… İnsanların geçim derdinden biraz olsun uzaklaştığı, yüzlerin daha çok güldüğü, sofraların dolduğu bir yılın.
Bazen bir şehir, bir gecede yağan karla hatırlar umudu.
Gaziantep de o şehirlerden biri oldu. Ve bizler de diyoruz ki;
Hoş geldin kar… Hoş geldin umut.