Yine geldi çattı Mayıs ayının ikinci haftası. Takvimler Anneler Günü’nü gösteriyor. Bizler de telaşla annelerimize en güzel hediyeyi almak için mağazaların, internet sitelerinin yolunu tutuyoruz. Çünkü biliyoruz ki; annelerimiz en kıymetli varlıklarımız. Onlara minnettarlığımızı bir günle sınırlayamasak da, küçük bir hediye ile yüzlerinde bir tebessüm oluşturmak istiyoruz.
Ancak bu duygusal bağ, ne yazık ki her yıl olduğu gibi bu yıl da ticari fırsata dönüştürülmüş durumda. Vitrinlerde koca koca harflerle yazan “%50 indirim!”, “Bir alana bir bedava!” gibi kampanyalar gözümüze çarpıyor. Ama biraz dikkatli bakınca gerçeğin hiç de öyle olmadığını görüyoruz.
Örneğin; geçtiğimiz ay 1.000 TL olan bir kıyafet, Anneler Günü haftasında bir anda 1.500 TL’ye çıkartılıyor. Ardından üzerine kocaman bir etiket yapıştırılıyor: “%33 İNDİRİM!” Hesap basit. 1.500 TL’lik ürünü 1.000 TL’ye satıyorlar ve bizlere de “Büyük fırsat” diye sunuyorlar. Oysa ortada ne indirim var ne de samimiyet. Sadece akıllıca kurgulanmış bir aldatmaca…
Tüketici, annesini mutlu etmek isterken kandırılıyor. Bu özel gün, duygusal bağlarımızı değil, alışveriş fişlerimizi kabartıyor. Oysa annelerimizi sevmenin, onlara değer vermenin yolu pahalı hediyelerden değil; içten bir sarılıştan, zaman ayırmaktan ve onları dinlemekten geçiyor.
Unutmayalım, annelerimizin kalbini kazanmaya çalıştığımız bu günde, başkalarının kasasını doldurmak zorunda değiliz. Gerçek bir hediye, içten gelen bir sözdür bazen. Bir çiçek, bir mektup, birlikte içilen bir fincan kahve…
Bu Anneler Günü’nde sevginizi samimiyetle gösterin; etiket oyunlarına değil, gerçek duygulara yönelin.
ANNELER GÜNÜ İNDİRİMİ
Nurcihan Teke
Yorumlar