Akciğer kanseri, akciğer dokusundaki hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla oluşan ciddi bir hastalıktır. Genellikle sigara ve zararlı partiküllere uzun süreli maruziyetle ilişkilendirilir. Ancak sigara kullanmayan bireylerde de genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak görülebilir.
Belirtiler Erken Dönemde Sinsi İlerleyebilir
Akciğer kanseri, ilk evrelerinde genellikle belirti vermez. Bu durum, hastalığın geç teşhis edilmesine neden olabilir. Ancak bazı belirtiler zamanla daha belirgin hale gelebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:
Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük
Nefes darlığı
Göğüs ağrısı
İştahsızlık ve açıklanamayan kilo kaybı
Kanlı balgam
Ses kısıklığı
Sürekli yorgunluk
Tekrarlayan bronşit ya da zatürre atakları
Bu belirtiler farklı solunum yolu hastalıklarıyla da karıştırılabilir. Ancak uzun süreli veya şiddetli şekilde görülmesi durumunda sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.
Risk Faktörleri Neler?
Akciğer kanseri gelişme riskini artıran başlıca faktörler şunlardır:
Sigara ve tütün ürünleri kullanımı
Pasif içicilik (sigara dumanına maruz kalma)
Uzun süreli asbest, radon gazı veya hava kirliliğine maruz kalma
Genetik yatkınlık
Akciğerlere radyasyon uygulanmış olması
Mesleki kimyasallarla temas
Teşhis İçin Hangi Yöntemler Kullanılır?
Akciğer kanserinin kesin tanısı için radyolojik görüntüleme ve biyopsi gibi yöntemler kullanılır. Bilgisayarlı tomografi (BT), akciğer grafisi ve PET taraması gibi yöntemler şüpheli dokuların tespitinde önemli rol oynar. Kesin tanı ise genellikle biyopsi ile konulur.
Erken Teşhis Hayat Kurtarır
Akciğer kanseri erken evrede teşhis edildiğinde tedavi şansı önemli ölçüde artar. Bu nedenle risk grubunda olan bireylerin düzenli sağlık kontrollerini aksatmaması ve şüpheli belirtileri göz ardı etmemesi büyük önem taşır. Tedavi seçenekleri hastalığın evresine göre cerrahi, kemoterapi, radyoterapi veya hedefe yönelik tedavileri içerebilir.