Gaziantep, 1920 senesinde Fransız işgaline karşı tarihe geçen destansı bir savunma yürütürken, halk ve direnişçiler açlıkla da mücadele etmek zorunda kaldı. Şehrin kuşatma altında kaldığı günlerde iaşe yolları kesildi, temel gıda maddeleri tükenmeye başladı. Bu süreçte, ekmek yapımında kullanılan arpa ununa acı zerdali çekirdeği katılarak birkaç gün daha dayanılmaya çalışıldı.


Açlığın Dayanılmaz Noktası

10 Ocak 1921 tarihinde açlık ve sefalet dayanılmaz bir hâl aldı. Halkın ve askerin tükettiği arpa ekmeğinin ununa yarı yarıya acı zerdali çekirdeği karıştırıldı. Bu yöntemle savunmanın birkaç gün daha sürdürülebileceği düşünülüyordu. Ancak 12 Ocak 1921’de arpa ununa katılan acı badem ve zerdali çekirdeği nedeniyle zehirlenmeler yaşandı. Resmî kayıtlara göre kırk ila elli kişi bu ekmekten dolayı hayatını kaybetti.

Gaziantep’in Yükselen Semtleri: Geleceğin Yaşam Alanları
Gaziantep’in Yükselen Semtleri: Geleceğin Yaşam Alanları
İçeriği Görüntüle


Resmî Raporlar ve İncelemeler

Gaziantep Savunması İâşe Satınalma Defteri’nde yer alan kayıtlar, bu olayın belgelenmiş olduğunu gösteriyor. 54 numaralı Sıhhiye Tababeti raporunda, açlık yüzünden yenmek zorunda kalınan acı zerdali çekirdeğinin zehirlenmelere yol açtığı açıkça belirtiliyor. Heyet-i Merkeziye, bu durum üzerine Sıhhiye Tababetine başvurarak fennî bir inceleme talep etti.


Direnişin Sembolü

Acı zerdali çekirdeği ekmeği, Gaziantep savunmasının ne denli ağır şartlarda yürütüldüğünün en çarpıcı örneklerinden biri olarak tarihe geçti. Halk, zehirlenme riskine rağmen bu ekmeği tüketerek direnişi sürdürdü. Bu durum, Gazianteplilerin işgale karşı gösterdiği fedakârlığın ve kararlılığın sembolü oldu.

Bugün Gaziantep’te acı zerdali çekirdeği ekmeği, yalnızca bir yiyecek değil; aynı zamanda bağımsızlık mücadelesinin ve halkın iradesinin simgesi olarak hatırlanıyor. Gaziantep Üniversitesi ve yerel tarih araştırmaları, bu ekmeğin hikâyesini gelecek nesillere aktarmak için çalışmalar yürütüyor.

Kaynak: Haber Merkezi