Bu artışın özellikle İstanbul'da yüksek olduğu belirtilerek, uzmanlar bir kez daha aşının önemine dikkat çekti. DSÖ'nün verilerine göre, Ocak ve Ekim ayları arasında Avrupa'da 30 binden fazla kızamık vakası bildirildi, bu sayı 2022'nin tamamındaki 941 vakadan 30 kat fazla.

Romatolojinin Bilinmeyenleri Gaziantep’te Gün Yüzüne Çıkacak Romatolojinin Bilinmeyenleri Gaziantep’te Gün Yüzüne Çıkacak

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Türkiye'deki durumu değerlendirdi. İstanbul kaynaklı ciddi bir kızamık salgını yaşandığını belirten Prof. Dr. Yavuz, aşılamanın önemine vurgu yaptı. Türkiye'nin aşılama konusunda çok iyi bir sistem ve altyapıya sahip olduğunu ifade eden Yavuz, aşı karşıtı grupların varlığına dikkat çekti. Ancak aşılı toplumların salgınlara karşı daha dirençli olduğunu ve salgınların kontrol altına alınabildiğini söyledi.

Prof. Dr. Yavuz, kızamık aşısının etkili olduğunu ve iki doz aşı ile istenilen bağışıklığın elde edilebildiğini belirtti. Aşısız gruplarda salgınların daha hızlı yayıldığını ifade etti. Türkiye'de kızamık salgınının azaldığını, aşısız bireylere aşılama yapılarak virüsün yayılma ortamının kaldırıldığını söyledi.

Ayrıca, kızamık aşısının diğer birçok hastalık aşısına göre uzun süreli bir etkisi olduğunu belirten Prof. Dr. Yavuz, kızamık aşısının 2 doz ile yapılmasının yeterli olduğunu, ancak boğmaca aşısında ergenlik döneminde hatırlatma dozlarına ihtiyaç duyulabileceğini ifade etti. Boğmaca aşısının etkisinin zamanla azalabileceğini ve bu nedenle ergenlik döneminde hatırlatma dozlarının önemli olduğunu söyledi.

Son olarak, gebelerin aşılanmasının önemine değinen Prof. Dr. Yavuz, özellikle boğmaca, grip, ve COVID-19 gibi hastalıklara karşı gebelerin yüksek risk altında olduğunu ve aşılama konusunda detaylı bir eğitimin gerektiğini ifade etti.