400 Yıllık Ticaret Mirası
Zincirli Bedesten, 18. yüzyılın başlarında Darendeli Hüseyin Paşa tarafından yaptırıldı. Bedestenin giriş kapısında yer alan kitabede, yapının 1747 yılında inşa edildiği bilgisi yer alıyor. Osmanlı döneminde özellikle değerli malların satıldığı ve güvenle saklandığı bir ticaret merkezi olan bu yapılar, adını avlu girişinde bulunan zincirlerden alıyor. Osmanlıdan bu yana günümüze ulaşan bu tarihi bedesten, şehrin ticaret hayatında asırlardır önemli bir rol üstleniyor.
Mimari özellikler
Zincirli Bedesten, dikdörtgen planlı, taş işçiliğiyle inşa edilmiş ve üzeri beş kubbe ile örtülmüş bir yapıdır.
Giriş kapıları: Kuzey ve güney yönlerinde yer alan iki kapısıyla çarşının farklı noktalarına açılıyor.
Dükkânlar: İçeride karşılıklı olarak sıralanmış 73 dükkân yer alıyor.
Kubbeler ve tonozlar: Yapıya hem sağlamlık kazandırıyor hem de içerideki otantik atmosferi pekiştiriyor.
Bu özellikleriyle Zincirli Bedesten, klasik Osmanlı bedesten mimarisinin Gaziantep’teki en güzel örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Restorasyonla Yeniden Hayat Buldu
Uzun yıllar boyunca bakımsız kalan bedesten, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü iş birliğiyle 2008 yılında kapsamlı bir restorasyondan geçirildi. Restorasyon sonrası bedesten, el sanatları atölyeleri, bakır ve gümüş ustalarının dükkânları, yöresel hediyelik eşya mağazalarıyla yeniden şehre kazandırıldı.
Kültürel Mirasın Korunmasında Örnek
Zincirli Bedesten, yalnızca bir alışveriş konumu değil; aynı zamanda Gaziantep’in yüzyıllardır süren ticaret kültürünü bugüne taşıyan bir miras. Hem mimari özellikleri hem de yaşattığı zanaatkârlık kültürüyle kentin UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı içindeki yerini güçlendiriyor.
Gaziantep’in kalbinde yer alan Zincirli Bedesten, geçmişten bugüne taşınan ticaret geleneğinin canlı bir örneği olarak şehirde yer alıyor. Hem tarihi dokusuyla hem de esnafın yaşattığı el sanatlarıyla şehre gelen ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor.