Türkiye, 1999 yılından bu yana Avrupa Birliği'ne (AB) aday bir ülkedir. Katılım konusu defalarca gündeme gelmiş, ancak bugüne kadar bir başarı elde edilememiştir. Ekonomik Kalkınma Vakfı (İKV) tarafından yaptırılan bir anketin verilerine göre, Türk vatandaşlarının yaklaşık %80'i AB üyeliğine olumlu bakıyor ve bunun nedenleri oldukça net. Bir AB ülkesinin pasaportu, eğitim, istihdam ve iş alanlarında birçok ayrıcalık tanır. Pasaport sahipleri birçok ülkeye vizesiz seyahat edebilir, yasal olarak ikamet hakkına sahip olur, sağlık hizmetlerinden ve hukuki korumadan yararlanabilir.

Avrupa Birliği, dünya ticaretindeki en büyük pazardır. AB ülkelerindeki enflasyon oranı Türkiye'ye kıyasla daha düşüktür ve ekonomik ve siyasi durum daha istikrarlıdır. AB'deki girişimciler ve startup sahiplerine vergi teşvikleri ve diğer mali destekler sunulmaktadır. Aynı zamanda, dünyanın dört bir yanından yüksek nitelikli profesyonellerin akışı artmaya devam etmektedir. İş Yapma Kolaylığı Endeksi 2025 sıralamasına göre Macaristan, Portekiz, Slovakya, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve Hırvatistan gibi bazı AB ülkelerinin iş yapma kolaylığı açısından dünyanın ilk 10'unda yer aldığını göstermektedir.

Günümüzde Türk vatandaşları, AB ülkelerine vize almakta bazı zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu durum, seyahat edenler ve AB ülkelerinde akrabaları veya iş ortakları olanlar için rahatsızlık yaratmaktadır. Hatırlatmak gerekirse, AB vatandaşlarının Birlik içinde seyahat etmek için vizeye ihtiyacı yoktur. Ek izinler olmadan herhangi bir AB ülkesinde resmi olarak çalışabilir, yerel bankaların hizmetlerinden yararlanabilir, devlet eğitim kurumlarında ücretsiz okuyabilir ve uluslararası pazara serbestçe erişebilirler.

AB'de yasallaşmayı düşündüğümüzde, Türk vatandaşları için tek seçeneğin doğallaşma (vatandaşlığa kabul) olduğu düşünülebilir. Bu süreçte önce vize almak, ardından geçici ve kalıcı oturma izni almak, yurt dışında yaklaşık 10 yıl yaşamak, dil, kültür ve tarih sınavlarını geçmek ve ancak ondan sonra vatandaşlık almak gerekir. Ancak bu doğru değildir. Türk vatandaşları, oturum ve dil şartı olmadan, yalnızca 2 yılda basitleştirilmiş bir prosedürle AB vatandaşlığı alabilirler. Bu,

Romanya pasaportunun iade yoluyla (repatriasyon) alınmasıdır. Repatriasyon, kaybedilen vatandaşlığın geri kazanılarak tarihi anavatana dönüş anlamına gelir. Romanya'da bu prosedür, 1991 tarihli 21/1991 sayılı "Vatandaşlık Kanunu"nun 11. maddesi ile güvence altına alınmıştır.

2025'te Romanya ve Türkiye Pasaportlarının Gücünün Karşılaştırılması

Passport Index 2025 verilerine göre, Romanya pasaport gücü sıralamasında dünya 7.si konumundadır. Bu, vatandaşların Schengen bölgesi de dahil olmak üzere 170'ten fazla ülkeye vizesiz veya basitleştirilmiş vize prosedürleriyle serbestçe seyahat edebileceği anlamına gelir.

Türkiye bu sıralamada sadece 41. sırada yer aldığından, vizesiz gidilebilecek yer sayısı açısından Romanya'nın oldukça gerisindedir. Türk vatandaşları, Avrupa Birliği ve Schengen bölgesine seyahat etmek için hala vize almak zorundadır ve Avustralya, Kanada, Japonya ve Yeni Zelanda'da eTA (elektronik seyahat izni) almaları gerekmektedir.

Seyahat kısıtlamalarının olmaması, iş, ticaret ve seyahat olanaklarını artırır. Romanya pasaportuyla vizesiz girilebilecek toplam ülke sayısı, AB vatandaşlığı almanın bir başka önemli nedenidir.

Romanya vatandaşlığı: Türkiye ve repatriasyon arasındaki bağlantı

1878 yılına kadar, Dobruca da dahil olmak üzere Romanya prenslikleri, Osmanlı İmparatorluğu'na bağlıydı. Osmanlı Türklerinin etkisi arttı ve yerel halk Türk geleneklerini ve kültürünü benimsedi. Genişleme sonucunda, Romanya topraklarında Türk toplulukları oluştu (2002 nüfus sayımına göre, Kuzey Dobruca'da nüfusun %0,2'sini oluşturan 32.596 Türk yaşamaktadır).

1878'de Romanya'nın bir devlet olarak bağımsızlığı, 50.000'i Türklerden oluşan Müslümanların zorunlu göçüne yol açtı. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sırasında, bir kısmı Anadolu'ya (bugünkü Türkiye) göç etti. Türklerin önemli bir kısmı Soğuk Savaş (1946-1991) döneminde ayrıldı. Ancak bazıları Romanya'da kalmaya devam etti. Bugün, Türkiye ile Romanya arasında karşılıklı saygıya dayalı güçlü diplomatik ilişkiler kurulmuştur. Aynı zamanda, Türk vatandaşları basitleştirilmiş bir programla daha önce kaybettikleri Romanya vatandaşlığını geri kazanabilirler. Bunun yasal dayanağı, tarihi Romanya topraklarına olan bölgesel aidiyetin belgesel kanıtıdır.

Repatriasyon: Basitleştirilmiş programın avantajları

Göçmenlik prosedürü, Romanya pasaportu almanın basit koşulları nedeniyle hala popülerliğini korumaktadır. AB pasaportuna başvuranların reşit olmaları, sabıka kaydının olmaması, Rumen kökenli olduklarına dair bir belgeye sahip olmaları ve devlete karşı sadık olmaları gerekir.

Repatriasyon programının avantajları şunlardır:

● Mevcut vatandaşlıktan feragat etmeye gerek yoktur.

● Vatandaşlık başvurusundan önce Romanya'da ikamet etme zorunluluğu yoktur.

● Mali bağımsızlığı kanıtlama ve devlet ekonomisine yatırım yapma gereği yoktur.

● Konuşma seviyesinde Romence bilgisi zorunlu değildir.

● Vatandaşlık verildikten sonra Romanya'da yaşama zorunluluğu yoktur.

Repatriasyonun anahtar özelliklerinden biri de Romanya vatandaşlığını almanın hızlı olmasıdır - sadece 2 yıl sürer. Romanya pasaportu almak için belgelerin doğru şekilde hazırlanması, Romenceye çevrilmesi, apostil ve noter tasdiki gereklidir. Bu amaçla, göçmenlik şirketlerinden yardım alınabilir.

Garantili Romanya pasaportu edinimi

Romanya vatandaşlığını köken yoluyla alan kişiler, bu başarıyı göçmenlik hukuku avukatlarına borçlu olduklarını belirtiyorlar. Uzmanlar, programın detaylarını anlatarak ücretsiz danışmanlık hizmeti sunar, repatriasyonun temeli olarak hizmet eden belgelerin talep edilmesine yardımcı olur ve tüm başvuru süreci boyunca eşlik ederler.

Avukat desteğiyle Romanya pasaportu almanın avantajları:

Durumun bireysel olarak değerlendirilmesi: En uygun vatandaşlık stratejisini seçmek için her başvuru sahibinin kendine özgü durumunun dikkatli ve derinlemesine incelenmesi.

Gerekli belgelerin analizi, talebi ve yasallaştırılması: Avukatlar, tüm gerekli belgelerin bulunması, kontrol edilmesi ve resmi olarak yasallaştırılmasıyla bizzat ilgilenerek zorlukları ve hata riskini ortadan kaldırır.

Resmi sözleşme: Köken yoluyla Romanya vatandaşlığı edinme sürecinin garantileri, süresi ve maliyetini açıkça belirten resmi bir sözleşme yapılır.

Başvuru ve kişisel eşlik: Repatriantlara her aşamada göçmenlik hizmetlerinde eşlik edilir.

Sürecin tam kontrolü: Romanya vatandaşlığı başvurusunun takibi ve yayımlanan kararnameler hakkında bilgilendirme yapılır.

Yemin törenine üst düzey hazırlık: Yemin törenine profesyonel yardım sağlanır.

Tüm Avrupa standartlarında belgelerin düzenlenmesi: Pasaport, kimlik kartı ve bir AB vatandaşının tam hak ve özgürlüklerini garanti eden diğer belgelerin alınmasına yardımcı olunur.

Köken yoluyla Romanya vatandaşlığı bir efsane değil, daha önce kaybedilmiş statünün geri kazanılması için yasal bir haktır. Repatriasyon hakkındaki yorumlar, Türk vatandaşları ve onların yakın aile üyeleri için 2 yılda Romanya pasaportu almanın bir gerçeklik olduğunu göstermektedir. Tek yapılması gereken, deneyimli ve profesyonel bir göçmenlik uzmanları ekibinin desteğini zamanında almaktır.

"Atiye" Dizisi Davasında Şok İddia
"Atiye" Dizisi Davasında Şok İddia
İçeriği Görüntüle

Kaynak: Haber Merkezi