1950'lerden bu yana kuşaklar arası yapılan karşılaştırmada, Y kuşağı depresyon, anksiyete ve stres gibi problemlerle en yoğun şekilde mücadele eden grup olarak öne çıktı.
Modern yaşamın dayattığı dijital alışkanlıklar, ekonomik istikrarsızlık ve sosyal baskılar, bu kuşağın psikolojik dayanıklılığını ciddi biçimde sarsmış durumda. Araştırmaya göre, Y kuşağında yaş ilerledikçe ruh sağlığında iyileşme görülmemesi, önceki nesillerle aralarındaki önemli bir fark olarak dikkat çekiyor.
En Fazla Depresyon ve Kaygı Y Kuşağında Görülüyor
Avustralya’nın önde gelen üniversitelerinden Sidney Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırma, uluslararası alanda büyük ilgi gördü. Sonuçlar, Y kuşağının yetişkinlik döneminde bile ruhsal anlamda toparlanma göstermediğini ortaya koydu. Araştırmayı yürüten Dr. Richard Morris, konuyla ilgili şu uyarıda bulundu:
“Y kuşağı, hayatının ilerleyen dönemlerinde bile ruh sağlığında iyileşme göstermiyor. Bu, toplumun göz ardı etmemesi gereken ciddi bir uyarı.”
Söz konusu araştırma, ABD merkezli prestijli bilim dergisi Proceedings of the National Academy of Sciences’ta yayımlandı ve dünya genelinde dikkat çekti.
Sorun Sadece Gençlerle Sınırlı Değil
Araştırmanın dikkat çekici başka bir sonucu ise, sadece gençlerin değil, 40’lı ve 50’li yaş gruplarının da ciddi ruhsal problemlerle karşı karşıya olduğu. Dr. Morris bu konuda, “Y kuşağı yaşlandıkça bile ruhsal olarak toparlanamıyor. Bu durum, ruh sağlığı alanında yeni stratejiler geliştirmemiz gerektiğini gösteriyor” dedi.
Dijital Dünya, Zihinsel Sağlığı Tehdit Ediyor
Uzmanlar, özellikle sosyal medya kullanımının bireyler üzerindeki baskısını vurguluyor. Sosyal medya üzerinden yapılan sürekli kıyaslamalar, kişilerin özgüvenini zedeleyip yalnızlık hissini tetikliyor. Özellikle gençler arasında bu durum depresyon oranlarını artırıyor.
Ekran karşısında geçirilen uzun saatler, fiziksel hareketliliğin azalmasına ve sosyal izolasyona yol açarken; mavi ışığın neden olduğu uyku bozuklukları da hem bedensel hem zihinsel sağlığı olumsuz etkiliyor. Uyku kalitesindeki düşüş, gün içindeki enerji seviyesini azaltarak ruh halini bozuyor. Hareketsiz yaşam ise stresle başa çıkmayı zorlaştırarak depresif semptomları artırabiliyor.
Çözüm: Farkındalık Ve Destek Mekanizmaları
Araştırmacılar, Y kuşağının karşı karşıya kaldığı bu psikolojik sorunların toplumun tamamında farkındalık yaratması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlara göre, bu kuşağa özel psikolojik destek sistemleri geliştirilmesi ve gençlerin ihtiyaçlarına uygun politikaların hayata geçirilmesi artık kaçınılmaz.
