İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, 34. Arap Birliği Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "Filistin gözlerimizin önünde kanıyor. Gazze ve Batı Şeria'da yaşananlara göz yummak mümkün değil. İsrail'in eylemleri sadece insanlığın temel ilkelerini değil, aynı zamanda uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun temel ilkelerini de ihlal ediyor" dedi.

Bağdat'ta düzenlenen 34. Arap Birliği Zirvesi devam ediyor. Irak'ın 13 yıl aradan sonra ev sahipliği yaptığı zirveye Katar, Filistin, Mısır, Yemen, Somali, Suudi Arabistan, Kuveyt, Ürdün, Lübnan, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan, Suriye, Tunus, Cezayir, Bahreyn, Cibuti, Komorlar, Fas, Moritanya ve Libya'nın yanı sıra onur konuğu İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf, AB Körfez Özel Temsilcisi Luigi Di Maio ve Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Mihail Bogdanov katıldı. Zirve'de Gazze'deki insani krize ağırlık verilirken, Suriye meselesi, Yemen ve Sudan gündemin ana başlıkları arasında yer aldı.

"Filistin gözlerimizin önünde kanıyor"

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez yaptığı konuşmada, zorla yeni bir Orta Doğu düzeni dayatmanın, geçmişin karanlık kabuslarını yeniden canlandıracağı uyarısında bulundu. Sanchez, "Filistin'in özgürlüğünü engelleyenler ve Orta Doğu'ya zorla şekil vermeye çalışanlar, geçmişin en karanlık kabuslarını yeniden uyandıracaktır. Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de yaşanan büyük insani kriz, şu ana kadar yaklaşık 50 bin kişinin ölümüne ve 2 milyon kişinin yerinden edilmesine yol açtı" ifadelerini kullandı.

Sanchez, "Filistin gözlerimizin önünde kanıyor. Gazze ve Batı Şeria'da yaşananlara göz yummak mümkün değil. İsrail'in eylemleri sadece insanlığın temel ilkelerini değil, aynı zamanda uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun temel ilkelerini de ihlal ediyor. Gazze'deki insani krizin derhal ve gecikmeden sona ermesi gerekiyor. Filistin ve İspanya, Birleşmiş Milletler'e sunulmak üzere İsrail'in Gazze'ye uyguladığı haksız insani ablukayı sona erdirmesini ve Gazze'ye şartsız şekilde yardım ulaştırılmasına izin vermesini talep ettiğimiz yeni bir taslak üzerinde çalışıyor. Bu tasarının Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilip onaylanması için birlikte çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Sanchez, "İsrail'in Gazze'de yaşanan katliamı sona erdirmesi için akla gelebilecek tüm araçlarla, yani uluslararası hukuk kapsamında mevcut araçlarla daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Burada İspanya'nın, İsrail'in Gazze'ye yardım ulaştırma konusundaki durumunu incelemek üzere Uluslararası Ceza Mahkemesi için Genel Kurul'a bir teklif sunacağını duyurmak istiyorum" şeklinde konuştu.

Bir kez daha iki devletli çözüm çağrısında bulunan Sanchez, "Filistin devletinin tam olarak tanındığı iki devletli çözümün uygulamasına geçmeliyiz" dedi.

250 Bin Sosyal Konut İçin Geri Sayım! Başvuru Şartları Ne Olacak? 250 Bin Sosyal Konut İçin Geri Sayım! Başvuru Şartları Ne Olacak?

Sisi'den Trump ve İsrail'e doğrudan mesaj

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ise, ABD Başkanı Donald Trump'a ve İsrail'e doğrudan mesajlar göndererek Gazze'deki durumun ciddiyetine dikkat çekti. Sisi, Bağdat'ta düzenlenen Arap Zirvesi'nin daha önce benzeri görülmemiş tarihi bir dönemde gerçekleştiğini vurgulayarak, "İsrail'in tüm Arap ülkeleriyle normalleşmeyi başarsa bile Filistin devleti kurulana kadar barışın sağlanamayacağını" ifade etti.

"Filistin davası en karanlık anlarından birini yaşıyor"

"Bölge karmaşık zorluklar ve benzeri görülmemiş koşullarla karşı karşıya" diyerek, liderlere "sözde ve eylemde kararlı bir şekilde ortak bir duruş" sergilemeleri çağrısında bulunan es-Sisi, "Filistin davasının en karanlık ve en ağır dönemlerinden birini yaşadığı bir sır değil. Filistin halkı, Gazze Şeridi'ndeki varlığını yok etmeyi ve sona erdirmeyi amaçlayan, 1.5 yıldan fazla süredir organize, sistematik suçlar ve vahşi uygulamalara maruz kalmaktadır" dedi.

Es-Sisi saldırılar sırasında "İsrail savaş makinesinin ayakta kalan hiçbir bina bırakmadığını veya hiçbir çocuğa veya kadına merhamet göstermediğini" vurgulayarak, "açlığı bir silah olarak kullandığını" sözlerine ekledi.

"BM, uluslararası hukuka uymayan hiçbir sözde yardım operasyonuna katılmayacak"

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres konuşmasında, Gazze'deki Filistinlilerin zorlar yelerinden edilmesini kınadığını belirtti. Guterres, İsrail ile Filistin arasında kalıcı barış için iki devletli çözümün tek yol olduğunu ifade ederek, "Kalıcı bir ateşkese, rehinelerin serbest bırakılmasına ve ablukanın hemen sona ermesi için insani yardımların serbestçe girişine ihtiyacımız var. İsrail'in kara operasyonlarını genişletmeyi ve daha fazlasını planladığı yönündeki haberler beni endişelendiriyor. BM'nin uluslararası hukuka ve insani ilkelere, tarafsızlığa, bağımsızlığa uymayan hiçbir sözde yardım operasyonuna katılmayacağını vurguluyorum. UNRWA'nın (BM Filistinlilere Yardım Ajansı) çalışmalarına, mali destek de dahil olmak üzere acil ve tam destek çağrımı yineliyorum. Gazze halkının tekrar tekrar yerinden edilmesini reddediyoruz ve Gazze dışına zorla yerinden edilme durumunu açıkça reddediyoruz" ifadelerini kullandı.

"Sürdürülebilir barışı ancak iki devletli bir çözüm sağlayabilir"

İşgal altındaki Batı Şeria'daki korkunç duruma da odaklanmaları gerektiğini belirten Guterres, "Açıkça söyleyelim: İlhak yasa dışıdır, (Yahudi) yerleşimler yasa dışıdır. Sürdürülebilir barışı ancak iki devletli bir çözüm sağlayabilir. İsrail ve Filistin'in BM kararları, uluslararası hukuk ve daha önce yapılmış anlaşmalar doğrultusunda her iki devletin başkenti Kudüs olmak üzere barış ve güvenlik içinde yan yana yaşamaları sağlanabilir" dedi.

Lübnan-İsrail ihtilafına da değinen Guterres, "Lübnan'da Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı nettir: Lübnan'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmeli ve Lübnan hükümeti tüm Lübnan topraklarına hakim olmalıdır" diye konuştu.

Guterres ayrıca Suriye'de tüm halkın katılımıyla yürütülen siyasi süreci desteklediğini dile getirdi.

"Ülkemiz hala dış müdahalelerin ve ayrılıkçı planların hedefi"

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani zirvede yaptığı konuşmada, ülkesinin hala ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirtti. Şeybani, bu tehditlerin Suriye'nin bağımsızlığını ve birliğini hedef aldığını söyleyerek, "Suriye 8 Aralık'ta özgürlüğünü kazandıktan sonra dahi dış müdahalelerin ve iç çatışmaların bedelini ödemeye devam etmektedir" dedi. Ülkenin bazı bölgelerinde terör örgütü DEAŞ'ın kalıntılarının aktif olduğunu ifade eden Şeybani, bu unsurların bazı dış güçler tarafından siyasi baskı aracı olarak kullanılmaya devam ettiğini vurguladı.

Ürdün'den İsrail'e tepki

Ürdün Başbakanı Cafer Hassan konuşmasında, Gazze'ye yönelik savaşın 1.5 yılı aşkın süredir devam ettiğini ve hala ciddi insani sonuçlar doğurduğunu söyledi. Hassan, Gazze'deki insani felaketin durdurulması gerektiğini vurguladı.

Filistin Devlet Başkanı Abbas'tan "Hamassız Gazze" açıklaması

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise İsrail'in uygulamaları nedeniyle Filistin meselesinin bir tehdit altında olduğunu ifade etti. Abbas, "İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki eylemleri bağımsız devlet kurma çabalarımızı baltalamayı amaçlayan tam bir emperyal girişimin parçasıdır. Bu emperyalist teşebbüse karşı koymak için Arap devletlerinden, ABD yönetiminden ve BM Güvenlik Konseyi'nden destek almamız gerekiyor. Savaşı sona erdirmek ve barışı sağlamak için bir Arap planı benimsemeli, kalıcı ateşkes, tüm Filistinli tutukluların ve İsrailli esirlerin serbest bırakılması, İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesine ek olarak yardım malzemelerinin şartsız olarak bölgeye ulaştırılmasını sağlamalıyız. Hamas ve diğer tüm gruplar silahlarını bırakmalı ve Filistin halkının tek temsilcisi olan Filistin Yönetimi'ne teslim etmelidir. Gazze Şeridi'ndeki yeniden yapılanma planının uygulanması için Mısır'da uluslararası bir konferans düzenlenmelidir" ifadelerini kullandı. Abbas ayrıca, "İsrail'in Kudüs'teki kutsal mekanlara yönelik el koyma, ilhak etme ve tarihi ve hukuki statüyü değiştirme eylemlerinin derhal sona erdirilmesini istiyoruz. Filistin toprakları üzerinde dünya toplumu tarafından tam olarak tanınan bir Filistin devletinin kurulmasını istiyoruz" dedi.

Fas: "Şam'daki Büyükelçiliğini yeniden açtık"

Fas Dışişleri Bakanı Nasser Bourita ise ülkesinin Suriye'nin başkenti Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açtığını duyurdu. Bourita, "Fas hükümeti, Suriye'nin başkenti Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açtı. Suriye halkının beklentilerini gerçekleştirmesi, ülkenin birliğini ve egemenliğini koruması için her türlü desteği veriyoruz" dedi.

Kaynak: İHA