Gaziantep’te Yılbaşı Günü Hava Nasıl Olacak?
Gaziantep’te Yılbaşı Günü Hava Nasıl Olacak?
İçeriği Görüntüle

Türkiye’nin üretim ve ihracat üslerinden biri olarak gösterilen Gaziantep’te sanayi cephesinden gelen haberler, ekonomideki kırılganlığın sahaya yansımasını bir kez daha gözler önüne serdi. Kentte sadece bir hafta içinde 20 firma ve şirket ortağı konkordato talebiyle mahkemelere başvururken, alınan geçici ve kesin mühlet kararları ile reddedilen talepler, Gaziantep sanayisinin ciddi bir finansman ve nakit kriziyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.
Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne yapılan başvurular incelendiğinde, ambalajdan gıdaya, tekstilden kimyaya, oyuncaktan makine ve projeye kadar birçok farklı sektörden firmanın konkordato yoluna gittiği görülüyor. Muharrem İlhan, Abdullah Yıldız, Çilsan Çikolata, Exim Fresk Gıda, Sudan Çil, Mahmut Çil, Hamit Çil, Beydağı Kimya ve grup şirketleri, Ayıptap Proje, Sera Mekatronik ve Serdar Yılmaz hakkında geçici mühlet veya geçici mühlet uzatma kararları verilirken; Atasan Ambalaj ve Ertan Üğüdür için kesin mühlet kararı çıktı. Linea Recyla Tekstil, Ahmet Erkin Eren ve Tuzlu Oyuncak’ın ise konkordato talepleri mahkeme tarafından reddedildi.
Bu tablo, Gaziantep gibi ihracat ağırlıklı ve üretim gücü yüksek bir şehirde dahi firmaların borçlarını çevirmekte zorlandığını gösteriyor. Özellikle son dönemde artan kredi maliyetleri, finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar, iç piyasada daralan talep ve ihracat pazarlarında yaşanan yavaşlama, sanayicinin nakit akışını ciddi biçimde baskı altına almış durumda. Uzmanlar, konkordato başvurularındaki artışın yalnızca firmaların kötü yönetiminden değil, makroekonomik koşullardan kaynaklanan yapısal sorunlardan beslendiğine dikkat çekiyor.
Gaziantep sanayisinin lokomotif sektörlerinden olan gıda, tekstil ve ambalajda yaşanan bu gelişmeler, zincirleme bir etki riskini de beraberinde getiriyor. Konkordato sürecine giren firmaların tedarikçileri, çalışanları ve bankalarla olan ilişkileri, şehir ekonomisinin geneline yayılan bir belirsizlik oluşturuyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler, büyük firmalardan tahsil edemedikleri alacaklar nedeniyle daha kırılgan bir yapıya sürükleniyor.
Ekonomistler, Türkiye genelinde uygulanan sıkı para politikası, yüksek faiz oranları ve talep daralmasının sanayi kentlerinde daha sert hissedildiğini vurguluyor. Gaziantep gibi üretimle ayakta duran şehirlerde konkordato başvurularındaki artış, ekonomideki yavaşlamanın “saha göstergesi” olarak değerlendiriliyor. Bir dönem büyümenin ve ihracat başarısının sembolü olan kentte yaşanan bu gelişmeler, sanayi politikalarının ve reel sektöre yönelik destek mekanizmalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönündeki çağrıları da güçlendiriyor.
Öte yandan konkordato talebinin reddedildiği dosyalar, mahkemelerin firmaların mali yapısını daha sıkı denetlediğini ve bu sürecin artık “son çare” olarak değerlendirildiğini gösteriyor. Uzmanlar, konkordatonun firmalar için bir kurtuluş değil, doğru yapılandırma ve güçlü bir ekonomik iyileşme olmadan kalıcı çözüm üretmeyeceği konusunda uyarıyor.

2026 yılında başvurular artabilir

Gaziantep sanayisinde yaşanan kırılganlık, 2026 yılında daha da karamsar tablo yaşanmasına neden oluyor. İş dünyası temsilcileri, düşük kur ve yüksek faiz politikasının özellikle maliyetlerdeki artışlarla birlikte reel sektörü her geçen gün daha da zora soktuğunu belirtiyor,

Kaynak: Haber Merkezi