Depremin Ardından Başlayan Yargı Süreci
Türkiye tarihinin en yıkıcı felaketlerinden biri olarak hafızalara kazınan 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrası başlayan yargılamaların yalnızca bireysel kusur davaları değil; aynı zamanda adalet duygusunun ve toplumsal vicdanın yeniden inşası süreci olması gerektiğini ifade eden Güçyetmez, mevcut uygulamalarda yaşanan yapısal sorunların bu süreci sağlıklı şekilde yürütmeye engel olduğunu söyledi.
Bilirkişi Raporlarındaki Sorunlar
Güçyetmez, deprem yargılamalarının teknik bilgi gerektirdiğini ve bilirkişi raporlarının davaların sonucunu belirleyecek kadar etkili olduğunu vurguladı. Ancak raporların çoğunun saha deneyimi olmayan kişilerce hazırlandığını, üniversitelerde görevli akademisyenlerin uzmanlık şartı gözetilmeden bilirkişi olarak görevlendirildiğini belirtti. Bu durumun adil yargılama hakkını zedelediğini ve eksik, yetersiz, zaman zaman hatalı raporların davalara yön verdiğini ifade etti.
Tüm Sorumluluk İnşaat Mühendislerine Yüklenemez
İMO Gaziantep Şube Başkanı, yıkımın yalnızca projelendirme hatalarından değil; zemin koşulları, uygulama kalitesi, denetim zaafları, izinsiz müdahaleler, imar afları ve kamu denetiminin çöküşü gibi çok sayıda faktörden kaynaklandığını hatırlattı. Buna rağmen tüm sorumluluğun inşaat mühendislerine yüklenmesinin kabul edilemez olduğunu, meslektaşlarının adaletsiz biçimde 21 yıla varan cezalarla mahkûm edildiğini söyledi.
Reform Çağrısı
Güçyetmez, deprem yargılamalarının sağlıklı yürütülmesi için orantısız ve ağır cezaların iptal edilmesi, bilimsel bilirkişilik ve kusur oranı esas alınarak yargılamaların yürütülmesi, denetim ve karar mekanizmalarında görev alan kamu idareleri ve yöneticilerin de yargı önüne çıkarılması gerektiğini vurguladı. İnşaat mühendislerinin haksız biçimde hedef gösterilmemesi ve hukuksuz kararların istinaf ile temyiz süreçlerinde düzeltilmesi gerektiğini belirten Güçyetmez, bu çağrının yalnızca bir meslek grubunun değil; toplumsal vicdanın ve hukuk devletinin korunması çabasının çağrısı olduğunu ifade etti.
Burkay Güçyetmez’in açıklaması, deprem yargılamalarının yalnızca bireysel kusur davaları değil; adalet, bilim ve hukuk devleti için kritik bir sınav olduğunu ortaya koyuyor. İnşaat mühendislerinin ülkenin altyapısını kuran üretici güç olduğunu vurgulayan Güçyetmez, “Bugün susarsak, yarın hep birlikte enkaz altında kalırız” sözleriyle çağrısını tamamladı.





