IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu ile Küresel Finansal İstikrar Raporu'nun analitik bölümlerini yayımladı. Küresel Finansal İstikrar Raporu'nun ilgili bölümünde, hızla büyüyen kurumsal özel kredideki kırılganlıklar ve finansal istikrara yönelik potansiyel riskler değerlendirildi.

Dolar ve Euro güne nasıl başladı? Dolar ve Euro güne nasıl başladı?

Özel Krediler Bankalar İçin Yüksek Risk Taşıyor

IMF'nin Küresel Finansal İstikrar Raporu'na göre, özel krediler bankalar için yüksek risk taşıyor. Raporda, özel kredilerin bankalar için çok büyük veya riskli olduğu vurgulanırken, kamu piyasaları için ise çok küçük firmalara, uzun vadeli finansman sağlayarak önemli ekonomik fayda oluşturduğu belirtildi. Bununla birlikte, özel kredi alan firmaların kamu piyasasındaki emsallerine göre daha küçük ve daha riskli olduğu ifade edildi.

IMF'nin Küresel Finansal İstikrar Raporu'nda, özel kredilerin genel finansal istikrar risklerini değerlendirmenin zorluğuna dikkat çekildi. Raporda, gereken verilerin mevcut olmaması nedeniyle bu tür risklerin tam olarak ölçülememesine rağmen, şu anda kontrol altında olduğu belirtildi.

IMF'nin Küresel Finansal İstikrar Raporu'nda, yetkililere özel kredi fonlarına, bunların kurumsal yatırımcılarına ve kaldıraç sağlayıcılarına karşı daha müdahaleci denetleyici ve düzenleyici yaklaşımın teşvik edilmesi önerildi. Bu öneri, finansal istikrarın korunması ve finansal piyasaların sağlıklı işleyişinin güvence altına alınması amacıyla yapıldı.

IMF raporunda, özel kredi piyasasındaki risklerin daha kapsamlı bir şekilde değerlendirilebilmesi için veri açıklarının kapatılması ve raporlama gerekliliklerinin geliştirilmesi tavsiye edildi. Raporda ayrıca, likiditenin yakından izlenmesi gerektiği vurgulandı.

IMF yetkilileri tarafından kaleme alınan bir blog yazısında ise hızla büyüyen özel kredi piyasasının daha yakından izlenmesi gerektiği vurgulandı. Finansal sistemin bu şeffaf olmayan ve son derece birbirine bağlı bölümünün hızlı büyümesinin, sınırlı gözetimi göz önüne alındığında finansal kırılganlıkları artırabileceği belirtildi. Yazıda, yatırım fonları gibi uzmanlaşmış banka dışı finans kuruluşlarının kurumsal kredi alanlara borç verdiği özel kredi piyasasının, varlıklar ve taahhüt edilen sermaye açısından geçen yıl küresel olarak 2,1 trilyon doları aştığına işaret edildi; bunun yaklaşık dörtte üçünün ABD'de olduğu bildirildi.

Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankalarının son iki yılda politika faizlerini önemli ölçüde artırdığı belirtiliyor. Yüksek faiz oranlarının yavaşlamaya ve hatta resesyona yol açabileceği düşünülse de, küresel büyümenin istikrarlı kaldığı vurgulanıyor. Bazı ekonomilerde ise yavaşlama yaşandığı kaydediliyor.

Raporda, para politikasının ülkeler arasındaki ve zaman içindeki etkileri, mortgage ve konut piyasaları üzerinden inceleniyor. Küresel mali krizden bu yana ve Kovid-19 salgını sırasında mortgage ve konut piyasalarında yaşanan değişimlerin, birçok ülkede şimdiye kadar yüksek politika faiz oranlarının etkisini sınırlamış olabileceğine işaret ediliyor. Bu durum, oranların ne kadar uzun süre yüksek tutulursa, şu ana kadar nispeten korunaklı olan hanelerin sıkıntıyı hissetme olasılığının o kadar artacağı şeklinde değerlendiriliyor.