Saygı Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Kliniği Sorumlu Hekimi Op. Dr. Sinan Tezer, tüp mide ameliyatı ve sonrası hakkında bilgilendirme yaptı. Tezer, “Sleeve gastrektomi prosedürü, midenin yaklaşık yüzde 70, 80’lik kısmının cerrahi olarak çıkarılmasını içerir. Bu prosedürün yalnızca bir başlangıç olduğunu, başarılı ve kalıcı kilo verme için yaşam tarzı değişikliklerinin ve düzenli egzersizin önemli olduğunu hastalarımız unutmamalıdır” dedi.

Tüp mide ameliyatı ve sonrasındaki süreç hakkında bilgilendirme yapan Tezer, “Tüp mide ameliyatı olarak da bilinen sleeve gastrektomi, kiloya bağlı sorunları çözmek ve kilo vermek için tercih edilen etkili bir cerrahi prosedürdür. Genellikle obeziteye bağlı sağlık sorunları yaşayan veya diğer kilo verme yöntemlerinden başarısız olan bireylerde kullanılır. Sleeve gastrektomi prosedürü, midenin yaklaşık yüzde 70, 80’lik kısmının cerrahi olarak çıkarılmasını içerir. Bu işlemle, hem mide kapasitesi azalır hem de kişinin yemek yeme miktarı azalır. Ayrıca, bu prosedür, midenin açlık hormonlarının salgılandığı bölgesi de alındığı için kişinin iştahını kontrol etmesine yardımcı olur.
Sleeve gastrektomi, genellikle morbid obezitede, vücut kitle indeksi 40 veya daha yüksek olan bireylerde, obezite ile ilişkili sağlık sorunlarında, vücut kitle indeksi 35 veya daha yüksek olan ve obeziteye bağlı sağlık sorunları yaşan bireylerde, diğer kilo verme yöntemlerinin başarısız olduğu durumlarda, diyet ve egzersiz gibi non-invaziv kilo verme yöntemleri ile başarılı olunamamış ve diğer kilo verme ameliyatları denenmiş ancak başarısız olunması durumlarında önerilir.
Sleeve gastrektomi, bireylerin kilo verme sürecini desteklemeye ve obezite ile ilişkili sağlık sorunlarını azaltmaya yardımcı olur. Ancak, her tıbbi müdahale gibi, sleeve gastrektominin de belirli riskleri ve muhtemel komplikasyonları vardır. Bu nedenle, bu konuda uzmanlaşmış bir bariatrik cerrah ile kapsamlı bir değerlendirme yapmak ve prosedürün kişisel durumunuza uygun olup olmadığını belirlemek önemlidir. Bir bariatrik cerrah ile danışarak, prosedürün potansiyel faydaları, riskleri ve uzun vadeli sonuçları hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Ayrıca, ameliyat sonrası diyetisyen eşliğinde hazırlanmış kişiye özel bir diyet ve vitamin desteği programı hazırlanmalı. Uygun bir kilo verme planı, bireyin kişisel ihtiyaçlarına ve sağlık durumuna uygun olarak belirlenmeli ve hekimlerin rehberliği altında yürütülmelidir.
Bu prosedürün yalnızca bir başlangıç olduğunu ve başarılı ve kalıcı kilo verme için yaşam tarzı değişikliklerinin ve düzenli egzersizin önemli olduğunu hastalarımız unutmamalıdır” dedi.