Göz altındaki koyu halkalar yalnızca uykusuzluk ya da yorgunluk belirtisi değil; genetik faktörler, vitamin eksiklikleri ve yaşam tarzı alışkanlıkları da bu durumun en büyük sebepleri arasında yer alıyor.
Son yıllarda göz altı morlukları, hem kadın hem de erkeklerde en sık görülen cilt sorunlarından biri haline geldi. Genellikle “yorgunluk belirtisi” olarak görülse de uzmanlara göre durum bundan çok daha derin. Genetik yatkınlık, beslenme eksiklikleri, alerjiler ve yaşlanmaya bağlı cilt değişimleri de morlukların oluşumunda etkili oluyor. Uzmanlar, erken önlem alınmadığında göz altı halkalarının kalıcı hale gelebileceği uyarısında bulunuyor.
Altta yatan nedenler
Göz altı morlukları; uykusuzluk, stres, damar belirginliği, cilt incelmesi, pigment artışı ve vitamin eksiklikleri gibi farklı etkenlerin sonucu olarak ortaya çıkabiliyor.
Yetersiz uyku ve kronik yorgunluk, göz çevresindeki kan dolaşımını yavaşlatıyor.
Yaşlanma ile birlikte ciltteki yağ dokusu azalıyor, damarlar daha görünür hale geliyor.
Genetik yatkınlık ve melanin artışı, cilt tonunda koyulaşmaya neden olabiliyor.
Demir, B12 ve K vitamini eksiklikleri, cilt oksijenlenmesini azaltarak mor görünüm oluşturabiliyor.
Güneşe maruz kalma, alerjiler, sigara-alkol kullanımı ve susuzluk da durumu kötüleştiren faktörler arasında yer alıyor.
Evde uygulanabilecek etkili bakım yöntemleri
Uzmanlara göre, düzenli uyku ve doğru bakım rutinleriyle morlukların görünümü azaltılabilir:
Soğuk kompres veya soğutulmuş çay poşeti uygulamak, damarların daralmasını sağlayarak şişliği azaltır.
Salatalık dilimleri ve doğal yağlar (badem, zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı) cildi nemlendirir ve renk tonunu eşitler.
Antioksidan içerikli göz çevresi kremleri düzenli kullanıldığında cilt elastikiyetini korur.
Göz çevresini güneşten korumak, ekran süresini azaltmak ve bol su tüketmek de görünümü hafifletir.
Ne zaman uzmana başvurulmalı?
Göz altı morlukları genellikle estetik bir sorun olarak görülse de bazı durumlarda altta yatan başka sağlık problemlerinin habercisi olabilir.
Morluklar ani şekilde oluşuyorsa,
Şişlik, ağrı veya görme değişikliği eşlik ediyorsa,
Uyku ve beslenme düzenine rağmen geçmiyorsa,
bir dermatoloji uzmanına başvurulması öneriliyor.




