Yıl sonuna yaklaşılırken emeklilik şartlarını tamamlayan çalışanların en çok merak ettiği konuların başında, “Emeklilik dilekçesini ne zaman vermeliyim?” sorusu geliyor. Geçtiğimiz yıl emekli olanların, bir yıl sonra emekli olanlara kıyasla daha yüksek maaş aldığı yönündeki tartışmalar, dilekçe tarihinin önemini bir kez daha gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre emekli maaşları arasındaki bu farkın temel nedeni, aylık hesaplamasında kullanılan güncelleme katsayısının yıllara göre değişmesi. Enflasyon ve büyüme oranlarının yüksek seyrettiği dönemler, emekli aylıklarını doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer alıyor.

Dilekçe tarihi maaşı nasıl etkiliyor?

Emekli aylığı hesaplanırken yalnızca prim gün sayısı değil, başvurunun yapıldığı yıl da belirleyici oluyor. Güncelleme katsayısının yüksek olduğu yıllarda emekli olanlar, sisteme daha avantajlı maaşlarla dahil olabiliyor.

Bu nedenle 2025 yılı sona ermeden emeklilik dilekçesi vermeyi planlayanların başvurularını yıl bitmeden tamamlaması gerektiği belirtiliyor. Başvurunun bir sonraki yıla sarkması halinde, maaş hesaplamasında aşağı yönlü bir fark oluşabileceği ifade ediliyor.

2025 ve 2026 yıllarında emekli olanlar arasında fark olacak mı?

Uzman değerlendirmelerine göre 2025 yılında emekli olmak ile 2026 yılında emekli olmak arasında oluşması beklenen maaş farkının sınırlı düzeyde kalacağı öngörülüyor. Tahmini farkın yüzde 3–4 bandında olacağı belirtiliyor.

Bu oran, önceki yıllarda yaşanan yüksek maaş kayıplarına kıyasla daha düşük olsa da, yine de emekli aylığında gerileme anlamına geliyor. Özellikle 2008 sonrası yapılan sosyal güvenlik düzenlemeleri nedeniyle, emeklilik tarihinin gecikmesi aylık bağlama oranlarını olumsuz etkileyebiliyor.

Borçlanma yapacaklar için zaman daralıyor

Prim günü eksik olanlar açısından da kritik bir döneme girilmiş durumda. Yeni yılda asgari ücrette yapılması beklenen artışa paralel olarak borçlanma tutarlarının da yükselmesi öngörülüyor.

Akıllı Telefonlara Büyük Zam Kapıda
Akıllı Telefonlara Büyük Zam Kapıda
İçeriği Görüntüle

Ayrıca isteğe bağlı prim oranlarına ilişkin Meclis’ten geçen düzenlemelerin yürürlüğe girmesi halinde, bazı borçlanma kalemlerinde ciddi artışlar yaşanabileceği ifade ediliyor. Uzmanlara göre borçlanmayı 2026 yılına bırakanlar, aynı süre için daha yüksek bedeller ödemek zorunda kalabilir.

Başvuru nasıl yapılıyor?

Emeklilik başvuruları SGK müdürlüklerine doğrudan, posta yoluyla ya da e-Devlet üzerinden yapılabiliyor. Burada kritik olan nokta, başvurunun 31 Aralık 2025 tarihine kadar sisteme girmiş olması. Aksi halde emekli maaşı, bir sonraki yılın hesaplama koşullarına göre belirlenecek.

Kimler emekliliği erteleyebilir?

Her çalışan için erken başvuru avantajlı olmayabiliyor. Uzmanlara göre yüksek ücretle çalışan ve prim tavanına yakın kazanç elde eden kişilerin, bir süre daha sistemde kalmaları emekli maaşını artırabiliyor. Son düzenlemelerle prim tavanının yükseltilmiş olması da bu gruptaki çalışanlar için avantaj sağlıyor.

Ancak bu durum istisna olarak değerlendiriliyor. Çoğu çalışan için emeklilik hakkı kazanılır kazanılmaz başvuru yapılmasının daha rasyonel olduğu vurgulanıyor.

Beklemek mi, başvurmak mı mantıklı?

Tüm hesaplamalar birlikte değerlendirildiğinde, emeklilik şartlarını tamamlayan çalışanların büyük bölümü için başvuruyu geciktirmemek daha avantajlı görünüyor. Hem maaşta olası düşüşten etkilenmemek hem de borçlanma maliyetlerinin artmaması adına, 2025 yılı bitmeden adım atılması öneriliyor.

Uzmanlar, “Biraz daha beklerim” düşüncesinin ilerleyen yıllarda daha düşük maaş ve daha yüksek prim ödemesi olarak geri dönebileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle emeklilik planı yapan çalışanların takvimi dikkatle takip etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Kaynak: Haber Merkezi