Gaziantep, son 10 yılda sadece büyümedi; değişti, dönüştü ve yeniden şekillendi. Bu değişim kimi zaman planlı yatırımlarla, kimi zaman zorunlu kırılmalarla yaşandı. Bugün şehirde atılan her adımda bu dönüşümün izlerini görmek mümkün.
Nüfus arttı, şehir kabuğunu kırdı
2015’ten bu yana Gaziantep’in en belirgin gerçeği hızlı nüfus artışı oldu. Hem iç göç hem de Suriye kriziyle birlikte kent, kısa sürede Türkiye’nin en kalabalık şehirlerinden biri haline geldi. Bu artış, şehrin sosyal dokusunu derinden etkiledi. Yeni mahalleler kuruldu, eski mahalleler kalabalıklaştı; eğitimden sağlığa, ulaşımdan konuta kadar her alanda baskı oluştu. Gaziantep, adeta büyümek zorunda kalan bir şehir kimliğine büründü.
Sanayi büyüdü, şehir ekonomisi ağırlaştı
Gaziantep’in sanayi kimliği son 10 yılda daha da güçlendi. Organize sanayi bölgeleri genişledi, üretim kapasitesi arttı. Tekstil, gıda, makine ve plastik sektörleri kentin lokomotifi oldu. Bugün Gaziantep, ihracatta Türkiye’nin ilk sıralarında yer alıyor ve dünyanın dört bir yanına ürün gönderiyor. Bu büyüme, istihdam sağladı ama aynı zamanda şehirde iş gücü yoğunluğunu ve yaşam temposunu da artırdı.
Konut ihtiyacı arttı, şehir yukarı doğru büyüdü
Artan nüfusla birlikte konut ihtiyacı da patlama yaptı. Son 10 yılda Gaziantep’te toplu konut projeleri, yeni siteler ve yüksek katlı yapılar hızla çoğaldı. Özellikle Şehitkamil ve Şahinbey ilçelerinde şehir yataydan dikeye evrildi. Ancak bu süreç kira fiyatlarını yükseltti, dar gelirli vatandaş için barınma sorununu daha görünür hale getirdi.
Ulaşım ve altyapı nefes almaya çalıştı
Kent büyüdükçe yollar, kavşaklar ve toplu taşıma hatları yeniden düzenlendi. Yeni bulvarlar açıldı, çevre yolları genişletildi. Havalimanı yolcu kapasitesini artırırken, demiryolu ve hızlı tren projeleri Gaziantep’i bölgesel bir merkez haline getirme hedefi taşıdı. Buna rağmen trafik, özellikle son yıllarda şehir sakinlerinin en sık dile getirdiği sorunlardan biri oldu.
Tarih ve kültür vitrine çıktı
Gaziantep, bir yandan büyürken diğer yandan geçmişine tutunmaya çalıştı. Zeugma Mozaik Müzesi, tarihi çarşılar, hanlar ve sokak sağlıklaştırma projeleriyle kent, turizmde adından daha fazla söz ettirmeye başladı. UNESCO gastronomi unvanı, şehrin mutfak kültürünü dünya sahnesine taşıdı. Turizm, sanayinin yanında ikinci bir vitrin haline geldi.
Deprem, şehir için kırılma noktası oldu
6 Şubat 2023 depremleri Gaziantep için son 10 yılın en ağır sınavıydı. Binalar yıkıldı, tarihi yapılar zarar gördü, binlerce insan evsiz kaldı. Deprem sonrası şehirde “yeniden inşa” süreci başladı. Dayanıklı binalar, kentsel dönüşüm ve afet bilinci artık şehrin ana gündem maddelerinden biri haline geldi.
Bugün Gaziantep; üreten, ihracat yapan, ayakta duran ama aynı zamanda yükü ağırlaşan bir şehir. Son 10 yılda kazandıkları kadar mücadele ettikleri de arttı. Önümüzdeki yıllarda Gaziantep’i bekleyen en büyük sınav ise büyümeyi kontrol altına alıp, yaşam kalitesini aynı hızda yükseltebilmek olacak.





