CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç ücret artışının alım gücünü yükseltmediğini savunarak, “Artan ücret değil, geçim derdinin kendisidir.” dedi. CHP’li Hasan Öztürkmen ise, “Resmi açlık sınırının 30 bin lira olduğu ülkede asgari ücret 28 bin 75 lira olarak açıklandı.” sözleriyle tepki gösterirken, AK Parti Gaziantep eski Milletvekili Şamil Tayyar ise yüzde 27’lik artışın beklentilerin üzerinde olduğunu belirterek, “2026 enflasyon hedefi tutturulursa yeni asgari ücretin alım gücü bir nebze korunur.” dedi. Artışın açıklandığı gün açlık sınırının altında kaldığını belirten CHP Gaziantep İl Başkanı Vakkas Açar ise “Asgari Ücret Tiyatrosu sona erdi, milyonlara yoksulluk düştü” diye konuştu.

Açar: Emekçinin Kaybı Yok Sayıldı

Asgari Ücret Tepkisi (1)

CHP’li Vakkas Açar, “Asgari Ücret Tiyatrosu sona erdi, milyonlara yoksulluk düştü! 22.104 TL’den 28.075 TL’ye çıkarılan asgari ücret, açıklandığı gün açlık sınırının altında kaldı. Enflasyon, hayat pahalılığı ve emekçinin yıl içindeki kaybı yok sayıldı. Asgari ücret artık istisna değil, ülkenin genel ücreti haline getirildi. AKP iktidarı, emeği masadan dışlayarak milyonları sefaletle eşitledi. Bu bir ekonomik tercih değil, emekçiyi hedef alan siyasal bir tercihtir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak insanca yaşamı savunuyoruz. Bu adaletsizlik unutulmayacak! 2026 geçim yılı değil, seçim yılı olacaktır.” İfadelerine yer verdi.

Meriç: Artan Ücret Değil, Geçim Derdinin Kendisi

Meriç-28

CHP’li Melih Meriç, “Dolar yükselirken, Türk Lirası sistematik biçimde değer kaybediyor. Asgari ücretin dolar karşılığında görünen sözde yükseliş; emeğin değer kazanması değil, paranın itibarsızlaşmasının bir sonucudur. Ücret artmadı. Hayat ucuzlamadı. Refah üretilemedi. Eriyen şey yalnızca Türk Lirası değil; aynı zamanda insanların alım gücü, yaşam güvencesi ve gelecek umududur. Dolar yükseldiği için ‘ücret arttı’ demek; yoksulluğu istatistiklerle perdelemek, gerçeği grafiklerin arkasına saklamaktır. Bu tablo bir başarı anlatısı değil; TL’nin çöküşünün ve halkın fakirleşmesinin resmi belgesidir. Artan ücret değil, geçim derdinin kendisidir.” Şeklinde konuştu.

Öztürkmen: Halka Verecek Bir Şeyleri Kalmadı

Hasan Öztürkmen-26

Açlık sınırına dikkat çeken CHP’li Hasan Öztürkmen, “Resmi açlık sınırının 30.000 lira olduğu ülkemizde asgari ücret, 28 bin 75 lira olarak açıkladı. Kamu kaynaklarını peşkeş çekmelerine, ülkeyi maden sahalarına açmalarına rağmen, halka verecek bir şeyleri yok. Tek dertleri, kendi refahları, mazlumun ahı, indirir şahı.” diye konuştu.

Öztürkmen’den Atatürk Anıtı Çağrısı
Öztürkmen’den Atatürk Anıtı Çağrısı
İçeriği Görüntüle

Tayyar: Beklentinin Üzerinde Artış olduğu Söylenebilir

Şamil Tayyar-1

AK Parti Gaziantep eski Milletvekili Şamil Tayyar, “Asgari ücret yüzde 27 oranında artışla 28 bin 75 lira olarak açıklandı. Genel beklentilerin üzerinde bir artış olduğu söylenebilir. 2026 yılı beklenti enflasyonunun yüzde 16, değerleme oranının yüzde 25,49 olarak belirlendiği süreçte yeni asgari ücrete yüzde 27 oranında artış yapılması, uygulanan ekonomi politikası sınırlarının zorlandığı anlaşılıyor. 2026 enflasyon hedefi tutturulursa yeni asgari ücretin alım gücü bir nebze korunur. Sonuçta asgari ücret, alt sınırdır. İşveren de fedakarlık yapıp ücret politikasını yeni şartlara göre güncellerse iş barışına katkıda bulunmuş olur. Hayırlı olsun.” ifadelerine yer verdi.

Soruna Yaklaşımda Zihniyet Değişimini Olumlu Buldum

Şamil Tayyar, gelen tepkiler üzerine yeni bir açıklama yaparak, “Yeni asgari ücrete yoğun tepki var, bize sitem edenler de. Yaptığım yorum, hükümetin geçen yılki hataya düşmeden yaptığı teknik düzeltmeye ilişkindir. Geçen yıl hükümet kendi ürettiği mal ve hizmetlere yüzde 43,93 zam yaparken, asgari ücret artışını yüzde 30’la sınırlandırmıştı. Biz de eleştirmiştik. Bu yıl hükümet değerleme oranını 25,49 olarak belirlerken, asgari ücret artışını yüzde 27’le bu oranın üzerine çıkardı. Soruna yaklaşımda zihniyet değişimini olumlu buldum. Elbette, hayat pahalılığı ve derin yoksulluğun farkındayım. Fiyat algısının çöktüğünü ve rakamların piyasa şartları karşısında kifayetsiz kaldığını görüyorum. Unutmayalım, işveren de dertli, artan maliyetler karşısında tekstil gibi emek/yoğun sektörler yurtdışına kaçmaya başladı, kapanan şirketlerin sayısı arttı, işten çıkarmalar çoğaldı. Ne var ki çalışma hayatındaki sorun, asgari ücreti aşan boyuttadır. Bir tarafı onardığınızı düşünüp diğer tarafı yıktığınızda sistem tümüyle çöker, herkes enkazın altında kalır. Elbette, işçi de işveren de ağıt yakıyorsa çalışma barışını sağlayacak sihirli formülü bulmak, siyaset kurumunun sorumluluğudur. Özellikle son 4 yıldır aile bütçesindeki tahribatı giderecek ilave tedbirlere ihtiyaç olduğu aşikar, rutini dengelemek yetmez. Özetle. Ücret politikasındaki zihniyet değişimi önemli ancak, teknik düzeltmenin kapsamlı bir reformla genişletilerek refahın tabana yayılması gerekir.” şeklinde konuştu.

Kaynak: Hatice Zengin