Gaziantep’in tarih boyunca kültürel zenginliğine katkı sunan geleneksel el sanatları, teknolojik gelişmeler ve değişen yaşam koşullarıyla birlikte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Bir zamanlar şehrin çarşı ve hanlarında yüzlerce ustası bulunan meslekler, günümüzde az sayıda usta tarafından yaşatılabiliyor.
Gaziantep’te Kaybolan Meslekler
Saraçlık ve Semercilik: Gaziantep’te tarımda makineleşmenin yaygınlaşmasıyla binek hayvanı kullanımı azaldı. Bu durum, saraçlık mesleğine devam eden ustaların sayısını önemli ölçüde düşürdü. Binek hayvanlarının yerini traktörlerin almasıyla birlikte, semercilik ve saraçlık neredeyse yok olma noktasına geldi. Günümüzde bazı ustalar, at mesleğini sadece nostaljik birer atölye olarak sürdürüyor.
Haphap-Takunyacılık: Takunyacılık, geçmişte hamamlarda, kasap dükkanlarında ve fırınlarda yaygın olarak kullanılmış eski bir ayakkabı türüdür. Gaziantep’te “Hapbab” olarak da bilinen bu meslek, doğal ağaç malzemeleri ve detaylı el işçiliği ile nalın üretimini kapsar. Günümüzde takunyacılık, işlevsel ihtiyacın azalması ve genç kuşak ilgisinin düşmesiyle unutulmaya yüz tutmuş bir meslek hâline gelmiştir.
Antep Kilimciliği: Gaziantep’in en bilinen geleneksel el sanatlarından biri olan Antep kilimciliği, tarihi boyunca zengin motif ve renk çeşitliliğiyle dikkat çekti. Eskiden şehirde 7000 civarında aktif el tezgâhı bulunurken, 1960’larda bu sayı 100-150’ye kadar düştü. Modern motorlu tezgâhlar ve azalan talep, kilimciliğin gerilemesine neden oldu. Günümüzde kilim üretimi çoğunlukla köylerde, kadınlar tarafından evde yapılmakta ve Halk Eğitim Merkezleri kurslarla mesleği yaşatmaya çalışıyor.
Küpçülük ve Bakırcılık: Gaziantep’te M.Ö. 6000-7000 yıllarına dayanan seramik üretimi, şehirdeki kültürel mirasın bir parçası oldu. Günümüzde küpçülük, turistik ürünler ve çiçek saksısı üretimiyle sınırlı kalmış durumda. Bakırcılık ise yüzyıllardır süregelen el işçiliğiyle bakır ürünler üreten ustalık mesleği olarak biliniyor. Ancak fabrika üretimi ve genç kuşak ilgisinin azlığı nedeniyle bakırcılık da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
Hallaçlık ve Yorgancılık: Hallaçlık ve yorgancılık, pamuk dokuma ve yorgan üretimiyle özdeşleşmiş geleneksel mesleklerdir. Yorgancı, pamuğu kızılcık sopasıyla dövdükten sonra astarlayarak sabitler ve ardından dikiş işlemine geçerdi. Bugün bu meslekler yalnızca belli bölgelerde sınırlı sayıda sürdürülmektedir.
Çerçicilik ve Külekçilik: Mahalle aralarında iğneden ipliğe her türlü malzemeyi ulaştıran çerçicilik, köylerde nadiren görülmekte; külekçilik ise yiyecekleri saklamak için kullanılan tahta kap üretimi ile özdeşleşmiş bir meslek olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Yemenicilik: Gaziantep ve Kilis’te geleneksel ayakkabı türü yemeni üretimi de yok olma sınırında. Osmanlı döneminden günümüze ulaşan bu meslek, ayakkabı üretiminin yaygınlaşması ve ucuzlaması nedeniyle neredeyse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Günümüzde bölgede yemeni dikmeye devam eden sadece iki usta kaldığı bilinmektedir.
Gaziantep’in kaybolmaya yüz tutmuş bu meslekleri, hem şehrin kültürel mirasını hem de geleneksel el sanatlarını korumanın önemini bir kez daha ortaya koyuyor.