Türkiye’nin tarımsal üretiminde stratejik bir konuma sahip olan Gaziantep, “yeşil altın” Antep fıstığı ve sofraların vazgeçilmezi kırmızı biberle hem ekonomik hem de kültürel değer üretiyor. Bu yıl iklim koşullarının etkisiyle rekolte kayıpları yaşansa da her iki ürün, ihracat ve gastronomideki güçlü konumuyla bölgenin tarımsal kimliğini taşımayı sürdürüyor.
Gaziantep’e Değer Katan Yeşil Altın
Gaziantep denince akla gelen ilk ürünlerden biri olan Antep fıstığı, yalnızca bir tarım ürünü değil, aynı zamanda kentin uluslararası alanda tanıtımında en güçlü marka değerlerinden biri. Baklava, şöbiyet, katmer ve kadayıf gibi Gaziantep mutfağının en özel lezzetleri, fıstık sayesinde dünya çapında bilinirlik kazandı.
Kentteki işleme tesisleri ve ihracat kapasitesiyle fıstık, Türkiye’nin toplam ihracatında önemli bir paya sahip. Başta Avrupa ve Orta Doğu ülkeleri olmak üzere 90’dan fazla ülkeye gönderilen Antep fıstığı, Gaziantep’i hem üretimde hem de ticarette lokomotif konumda tutuyor.
Antep Fıstığında “Yok Yılı” Ve Kuraklık Etkisi
Ancak bu yıl Antep fıstığında tablo farklı. “Yok yılı” döngüsü, kuraklık ve dolu nedeniyle rekoltenin 180 bin ton civarında kalacağı öngörülüyor. Geçen yıl bu rakam 260–270 bin tondu. Özellikle Araban ve çevresinde yüzde 50’ye varan kayıplar bildirildi.
Ziraat mühendisleri, düşük yağış ve aşırı sıcakların ağaçlarda kurumaya yol açtığını vurguluyor. Rekolte azalmasına rağmen ürün kalitesinin yüksek olması ise üreticilerin tek tesellisi. Sezon başında kabuklu fıstığın kilogramı 650–700 TL, iç fıstığın ise 1.300–1.500 TL aralığında işlem görmeye başladı.
Gaziantep Mutfağının Vazgeçilmez Rengi
Gaziantep’in tarımsal kimliğinin bir diğer simgesi ise kırmızı biber. Özellikle İslahiye ilçesinde yetiştirilen biber, aroması, rengi ve kalitesiyle Türkiye’nin en değerli biberleri arasında gösteriliyor. Pul biber, isot, salça ve baharatlık ürünler olarak işlenen kırmızı biber, Gaziantep mutfağının temel taşlarından biri.
Gaziantep, yıllık 30 bin ton işleme kapasitesi ve ülke üretiminin yaklaşık yüzde 50’sini karşılama gücüyle Türkiye’nin biber ihtiyacında kilit rol üstleniyor. Ürün, Almanya’dan Orta Doğu ülkelerine kadar geniş bir coğrafyaya ihraç ediliyor.
Kırmızı Biberde Verim Kaybı Yaşandı
Bu yıl kırmızı biberde de 27 bin dekar alanda ekim yapıldı ve yaklaşık 43 bin ton rekolte bekleniyor. Ancak kuraklık ve aşırı sıcakların etkisiyle verimde yüzde 20 civarında kayıp yaşandı. Üreticiler, işleme tesislerinden fiyat desteği beklerken, İslahiye biberi yine üstün aromasıyla öne çıkıyor.