Gaziantep’te Bu Mahallelerde 9 Ekim’de Elektrik Yok!
Gaziantep’te Bu Mahallelerde 9 Ekim’de Elektrik Yok!
İçeriği Görüntüle

Gaziantep türkülerinin kökeni, Orta Asya’dan Anadolu’ya taşınan göç kültürüne dayanıyor. Yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan şehirde, türkü söyleme geleneği hem sözlü tarih aktarımı hem de duygusal bir ifade biçimi olarak yaşamaya devam etti.

Gaziantep’te türkülerin büyük bölümü saz eşliğinde, özellikle de bağlama, cura, davul ve zurna gibi geleneksel enstrümanlarla icra ediliyor.

Gaziantep'e Özgü Ezgi Yapısı

Gaziantep türkülerinin en dikkat çekici özelliklerinden biri, makamsal zenginliği ve ritmik çeşitliliğidir.

Türkülerde genellikle Hüseyni, Hicaz, Rast ve Nihavent makamları öne çıkar. Ritmik olarak ise 9/8 ve 2/4’lük oyun havaları sıklıkla kullanılır. Bu yapısal çeşitlilik, hem hüzünlü uzun havalara hem de coşkulu halay türküleri ve barak havalarına zemin oluşturur.

Gaziantep yöresine özgü Barak Ağzı türkü söyleme biçimi, hem tını hem de vurgu bakımından Anadolu’da benzerine az rastlanan bir üsluptur. “Barak havaları” adı verilen bu tür türküler, özellikle Oğuz boylarından gelen Barak Türkmenleri’nin ses geleneğinden doğmuştur.

Barak Ağzı: Gaziantep Müziğinin Kalbi

Gaziantep halk müziğinde Barak Ağzı, yalnızca bir söyleyiş tarzı değil, aynı zamanda bir kimliktir.

Bu türkülerin icrasında sesler daha gırtlaktan çıkar, uzun ve titrek tonlamalarla söylenir.

Genellikle hasret, gurbet, yiğitlik, sevda ve ölüm temaları işlenir.

Barak havalarında “bozlak” tarzı bir anlatım hâkimdir; söylenirken adeta bir ağıt havası taşır.

Örnek olarak “Oy Gelin”, “Atım Arap”, “Kara Çadırın Kızı” ve “Yüksek Minareden Attım Taşı” gibi türküler, Barak geleneğinin en bilinen eserleri arasında yer alır.

Kaynak: Haber Merkezi