Son dönemde Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde de konkordato ilan eden firma sayısında artış yaşanırken, uzmanlar bu sürecin avantajlarının yanı sıra ciddi riskler de barındırdığına dikkat çekiyor.
Konkordato, iflasın eşiğindeki firmalara yeni bir başlangıç mı?
İcra ve İflas Kanunu kapsamında uygulanan konkordato, borçlu işletmelere alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını yeniden yapılandırma imkânı sunuyor. Böylece KOBİ’ler, iflas etmeden faaliyetlerine devam edebiliyor. Ancak süreç, itibar kaybı, finansman zorlukları ve zincirleme ekonomik etkiler gibi ciddi sonuçlar da doğurabiliyor.
Gaziantep’te son aylarda yaşanan konkordato dalgası, özellikle tekstil, gıda ve ambalaj sektörlerinde faaliyet gösteren birçok işletmenin zorluk yaşadığını gözler önüne seriyor. Sanayi kentinin üretim gücünü temsil eden bu firmalar, konkordato süreciyle nefes almaya çalışsa da, uzun vadede sürdürülebilir bir yapı oluşturmanın önemine vurgu yapılıyor.
Süreç nasıl işliyor?
Konkordato başvurusu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yapılıyor. Mahkemenin belgeleri eksiksiz bulması durumunda 3 aylık bir “geçici mühlet” veriliyor. Bu süre en fazla 2 ay uzatılabiliyor. Geçici mühlet sonunda mahkeme uygun görürse 1 yıl “kesin mühlet” tanıyor. Gerekli görülmesi halinde bu da 6 aya kadar uzatılabiliyor. Böylece toplam süreç 24 aya kadar sürebiliyor.
Bu dönemde icra takipleri duruyor, borçlunun mal varlığı korunuyor ve konkordato komiseri süreci denetliyor. Mahkemenin onayladığı planla birlikte KOBİ, borçlarını yapılandırarak faaliyetlerine devam edebiliyor.
Gaziantepli KOBİ’ler için iki ucu keskin bıçak
Konkordato süreci, bir yandan KOBİ’lere iflası önleme ve borçlarını yeniden yapılandırma imkânı sağlarken, diğer yandan itibar kaybı ve finansmana erişim güçlüğü gibi riskler yaratıyor.
Ekonomik daralma dönemlerinde borçlarını çeviremeyen KOBİ’ler, konkordato sayesinde nakit akışını düzenleme fırsatı buluyor. Ayrıca icra takiplerinin durması, borçların vade uzatımı ve vergi avantajları gibi kolaylıklar işletmelere geçici bir rahatlama sağlıyor. Ancak sürecin kötü yönetilmesi durumunda, kredi notu düşen firmalar yeni finansman bulmakta zorlanıyor ve piyasadaki güvenilirliklerini yitiriyor.
Uzmanlardan uyarı: “Profesyonel destek şart”
Uzmanlara göre, konkordato ilan etmek KOBİ’ler için bir kurtuluş değil, doğru yönetilmediğinde daha büyük bir krizin başlangıcı olabilir. Mali müşavirlik ve hukuk danışmanlığı desteği almadan yapılan başvurular, firmaları çıkmaz bir sürece sürükleyebiliyor.
Gaziantep Sanayi Odası yetkilileri de benzer şekilde, işletmelerin süreci ciddiyetle planlaması gerektiğini belirterek, “Konkordato, doğru planlandığında üretimi koruyan bir mekanizmadır; ancak kötü yönetildiğinde zincirleme iflasların önünü açar” uyarısında bulunuyor.
Dengeli yaklaşım şart
Gaziantep’teki KOBİ’ler, bölge ekonomisinin temel taşı konumunda. Bu nedenle konkordato süreci yalnızca bir işletmenin değil, tüm tedarik zincirinin geleceğini etkileyebiliyor. Uzmanlar, konkordatonun bir fırsata dönüşmesi için sürecin şeffaf yürütülmesi, alacaklıların korunması ve mali yapının gerçekçi temellere oturtulması gerektiğini vurguluyor.