Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen GastroAntep Kültür Yolu Festivali’nin hazırlıkları belediye meclisinde yapılan basın toplantısıyla duyuruldu. Toplantıya Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep Basın Cemiyeti Başkanı ve Anadolu İnternet Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Arif Kurt, Gaziantep Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı İsmet Özcan, meclis üyeleri ve basın mensupları katıldı.

Şenkulu: Ortak Dil Gastronomide

Toplantının açılışında sunum yapan Prof. Dr. Çetin Şenkulu, gastronominin farklı coğrafyalarda ortak bir dil olduğunu vurguladı. Şenkulu, “Gastronomide ortak dil var ama çok çeşitlilik de söz konusu. Biz bu çeşitliliğin datasını alarak Fatma Hanım’la birlikte ölçülebilir, gözlemlenebilir bir veri havuzuna dönüştüreceğiz.” dedi. Ayrıca kuraklık, deprem ve sel gibi afetlere dikkat çekerek “Türkiye’de böyle bir ekosistem yok, bunu kurmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Şahin: Gaziantep’in Hakkı Gastronomidir

Faatma Şahin

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, konuşmasında kentin mutfak kültürünün dünya çapında daha fazla tanıtılması gerektiğini söyledi. Şahin, “Bugün dünyanın her yerinde gastronomi konuşuluyor. İtalya, İspanya bu alanda söz sahibi. Hatta küçük İskandinav ülkeleri bile Brave gibi gastronomiyi iki eliyle tutup küresel bir güç haline getiriyor. Bizim ise yapacak çok işimiz var. Eğer bu işte bir hak varsa, o hak Gaziantep’indir. Eğer bir ekonomik kazanç çıkacaksa, bu kazanç Gaziantep’in olmalıdır.” dedi.

Yıldırım: Doğru İşler Yapmalıyız

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, şehrin gastronomi kimliğine dikkat çekerek, “Gaziantep bir sanayi kenti, bir tarih kenti ve aynı zamanda bir gastronomi kentidir. Bu şehirde insanların arayıp da bulamayacağı hiçbir şey yok. Nasıl yaşamak istiyorsanız, o şekilde yaşayabileceğiniz bir şehir Gaziantep. Gastronomi, şehrimizin en önemli değerlerinden biridir ve uzun süredir düzenlenen bu festival de bunun en somut göstergelerinden biridir. Artık içinde bulunduğumuz ekonomik dönem hepimizin malumu. Bu sürecin doğru yönetilmesi gerekiyor. Bizler de oda olarak, belediyeler olarak ve üyelerimizle birlikte bu sürece en fazla katkıyı nasıl sağlayabiliriz noktasında sorumluluk alıyoruz. Bir taş koyanın iki, üç taşını biz taşırız, bunda bir sıkıntı yok. Yeter ki bu şehirde doğru işler yapılsın, Gaziantep’in itibarına gölge düşmesin. Aksi takdirde inancı, esnafı ve üyeleriyle birlikte hepimiz zarar görürüz.” diye konuştu.

Yıldırım: Altyapının Güçlendirilmesi Gerekiyor

Yıldırım, “Bu şehir dostluğun ve kardeşliğin şehridir. Kuruluş merkezimizde sektöre eleman yetiştiren, katkı sağlayan bir eğitim merkezimiz bulunuyor. Bu bizim için gurur verici bir hizmet. Restoranlarımızın daha iyi hale gelmesi, gastronomi sektörüne hizmet edecek altyapının güçlendirilmesi gerekiyor. Gastronomi kültürümüzü, geçmişten geleceğe inovasyonla ama reçetesini bozmadan aktarmak en önemli görevimizdir. Biraz önce başkanım da ifade etti: Bu şehrin en büyük ihtiyaçlarından biri temizliktir. İnsan, temiz olmayan bir yerde hiçbir şey yemez. Bunun aksini savunmak mümkün değildir. Sayın Valimiz de atasözlerinden bahsetti. Bizim kültürümüzde yemekle ilgili o kadar çok atasözü var ki… Mesela “Dam yanarsa sıçan içindedir.” Bu şehirde hepimiz birbirimizin parçasıyız, birlikte yaşamak zorundayız.” şeklinde konuştu.

Yıldırım: Gastronomiye Omuz Vermeliyiz

Yıldırım, “Madem ki insanlar bu şehirde iyi bir şeyler yapmak için çaba gösteriyor, biz de elimizden geleni yapmalıyız. Ortak bir duruş sergilememiz gerekiyor. Gastronomi festivali de bu noktada yapılacak en önemli çalışmalardan biridir. Hepimiz buna omuz vermeliyiz. Bu tekerlek yukarıda kalmamalı. Biz hazırız, üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Gaziantep Ticaret Odası da sadece ticari değil, sosyal ve kültürel alanda da kendine düşen her şeyi yapmaya hazırdır. Bu şehir aynı zamanda bir tarih şehridir.” İfadelerine yer verdi.

Çeber: Farkı Kapatmamız Gerekiyor

Kemal Çeber-11

Gaziantep Valisi Kemal Çeber, GastroAntep Kültür Yolu Festivali hazırlıkları kapsamında yaptığı konuşmada kentin gastronomi kimliğine ve yapılan çalışmalara dikkat çekti. Çeber, “Bazı şeyleri doğru yapıyormuşuz. Dünyadaki yerimizi, algımızı gördük. Dünya Türk mutfağını tanıyor gibi görünüyor ama aslında öyle değil. Potansiyelimiz ile bulunduğumuz yer arasındaki farkı kapatmamız gerekiyor. Bunun için hep birlikte çalışmalıyız.” ifadelerini kullandı.

Gaziantep'te Kıymadaki Hile Pes Dedirtti!
Gaziantep'te Kıymadaki Hile Pes Dedirtti!
İçeriği Görüntüle

Çeber: Gastronomi Enstitüsü Gaziantep’te Kurulacak

Ortak dil ve bütünsel gastronominin önemine vurgu yapan Çeber, “Öncelikle Çetin hocamız Türkiye’de bir gastronomi enstitüsü kurulacağını söyledi. Bu iş yapılacaksa Gaziantep’te yapılacak. Dünyanın en güzel gastronomi lisesini yapıyoruz. Milli Eğitimin en güzel lisesi olacak, Şehitkamil’de yeni agro parka yakın bir noktada Dünya Gaziantep Anadolu Mutfağı Lisesi açılacak.” dedi.

Çeber: Fifty Best’te İlk 10’da Olmalıyız

Uluslararası başarıların önemine değinen Çeber, “Fifty Best listesi canımı sıktı. Bana göre ilk 10’da olmamız lazım. Orada olmamamız çok sorgulamamız gereken bir şey. Ama GastroAntep Kültür Yolu Festivali haftaya başlıyor. Çok dolu dolu bir festival olacak. Açacağımız yeni alanlarla, kıymetli hocalarımızla gastronomi Gaziantep markasını daha da büyüteceğiz. Daha iyilerini yapacağız, Gaziantep’i Fifty Best listesine sokacağız.” ifadelerini kullandı.

Toplantı (2)-2

Ünverdi: Tarihi Üretimle Canlandırmamız Gerekiyor

Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep’in tarih ve gastronomiyle öne çıkan bir şehir olduğuna dikkat çekerek, “Gaziantep’i anlatmaya ne kelam yeter, ne söz yeter. Gaziantep’in kendine has, tarihinden gelen bir şehir kimliği var. Tarihinden taşınan değerlerle dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden birisi. Gaziantep’in tarihini iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Gaziantep’in gastronomisini de aynı şekilde iyi değerlendirmemiz gerekiyor. En zor günlerde bile sanayisiyle, gastronomisiyle öne çıkan bir şehirden bahsediyoruz. Ama aynı zamanda güçlü bir tarihimiz var. Bu tarihi de yeniden canlandırmamız, üretimimizle birleştirerek sunmamız gerekiyor.” dedi.

Ünverdi: Kaliteli Üretim Şart

Ünverdi, “Makarnadan bahsettiniz; evet, Gaziantep dünyanın ikinci büyük makarna üretim şehri. Bu üretimi çok daha üst seviyelere taşımamız gerekiyor. Daha iyi planlarla, daha kaliteli ürünlerle ve kaliteli tarihimizle birleştirerek bunu sunum haline getirmeliyiz. Burada ucuz rekabetten ziyade kaliteli üretime odaklanmamız lazım. Eminim bunların hepsi olacak. Zaman içerisinde bunlar hayata geçecek. Çünkü bu yola ilk çıktığımızda hayal ettiklerimizin çok daha ötesine ulaştık. Gaziantep’in bir gastronomi şehri olduğunu ortaya koyduk. Bunu başaran Gaziantep, gelecekte çok daha fazlasını gösterecektir. Bundan hiçbir şüphem yok.” ifadelerine yer verdi.

Whatsapp Image 2025 09 04 At 17.55.59 (1)

Özcan: Gaziantep’in İtibarını Zedeleyen Söylemlerden Kaçınalım

Özcan, “Hem bize hem size, basınımıza ve bu şehir için emek veren herkese önemli görevler düşüyor. Gaziantep, basında çoğu zaman çok pis bir şehir gibi anlatılıyor. Yapılan denetimlerde çıkan kötü görüntüler, esnafı sıkıntıya sokuyor. Denetimler elbette yapılsın, buna kimsenin itirazı yok. Ama bunların basına yansıma şekli daha özenli olursa hem esnaf hem de şehrimiz açısından daha doğru olur diye düşünüyorum. Geçmişte eşek eti meselesi gibi örnekler konuşuldu. Gaziantep eşek mi ki eşek eti olsun? Veya tırnaklı et tartışmaları dile getiriliyor. Bu tür söylemler, şehrin ve esnafın itibarına büyük zarar veriyor. Bu yüzden tüm basınımızdan ve yetkililerden özellikle rica ediyorum: Lütfen biraz daha hassas olalım.” dedi.

Kaynak: Fatma Gültekin