Eğilmez, raporda Türkiye'nin Haziran 2023'ten bu yana attığı ekonomik adımların övüldüğünü ancak daha katı politikaların önerildiğini belirtti.

IMF'nin raporunda yer alan, ücret artışlarının geçmiş enflasyon yerine beklenen enflasyona göre ayarlanması önerisine Eğilmez şu değerlendirmeleri yaptı:

"Geçmişteki enflasyonu yaşayan kimdi peki? Maaşlı çalışanlar artan maliyetlerle nasıl başa çıkacak? Geçmişin kayıplarını telafi etmek gerekmez mi?"

IMF'nin asıl görevinin ekonomi ile sınırlı olduğunu, sosyal ve siyasal önerilerde bulunmanın görevleri arasında olmadığını vurgulayan Eğilmez, "IMF'nin yapısal uyum önerileri ile benim yapısal reform önerilerim arasında büyük farklar var" dedi.

Eğilmez ayrıca, "Enflasyon seviyesinde zam yapmamak sadece sosyal gerilimi artırır. Vergi kaçırarak, kayıtdışı ekonomiden kazanç sağlayan ve bu kazançlarını lüks tüketimle gösteren kişiler yerine, yoksulluk içinde savaşan maaşlı çalışanlara düşük zam yaparak enflasyonla mücadele edilemez" şeklinde konuştu.

Vurguladığı bir diğer önemli nokta ise, "Yüksek enflasyonla mücadele edilmesi gerektiğini, fiyatların, maaşların ve diğer anlaşmaların (kira gibi) gelecekte beklenen enflasyona göre ayarlanması gerektiğini" belirtti.

Eğilmez, bu yöntemin rekabet gücünü korumanın ve beklentileri sıfırlamanın anahtarı olduğunu ifade etti.

Son olarak, göreceli fiyatların ayarlanmasının ardından, kamu sektörü tarafından yönetilen fiyatların üretim ve bakım maliyetleriyle uyumlu hale getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.