Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı TKDK’dan edinilen bilgilere göre, Türkiye ile Avrupa Birliği’nin ortak finansman sağladığı IPARD Programı, hayvancılıktan bitkisel üretime, el sanatlarından kırsal turizm projelerine, yenilenebilir enerji yatırımlarından makine ekipman desteklerine kadar çok sayıda sektörü kapsıyor.

TKDK, 2011 yılından bu yana IPARD Programını başarıyla yürütüyor. Türkiye, IPARD I ve IPARD II dönemlerinde fon kullanımında gösterdiği performansla, AB aday ülkeleri arasında lider konumda bulunuyor.

Bu desteklerle birlikte, tarım ve sanayi entegrasyonu gelişirken, yüksek katma değerli üretim olanakları artıyor ve kırsalda yeni istihdam alanları doğuyor.

Başlangıçta yalnızca 42 ilde uygulanan program, geçen yıl itibarıyla IPARD III ile birlikte ülke genelinde 81 ile yaygınlaştırıldı.

Yeni dönemde Türkiye’nin programa sağladığı ulusal katkı oranı %25’ten %50’ye çıkarıldı. 2024’ten itibaren 7 yıl sürecek IPARD III’ün toplam bütçesi de 555 milyon eurodan 785 milyon euroya yükseltildi.

251 Milyon Euroluk 5 Çağrı İlanı Yapıldı

Program kapsamında, başvuruların değerlendirilme süreçlerini hızlandırmak amacıyla ilk kez yıllık başvuru takvimi açıklandı.

Bu kapsamda tarımsal işletmelerin fiziki altyapısı, su ürünleri sektörü ve organik tarım gibi alanlarda toplam 251 milyon euro bütçeyle 5 başvuru çağrısı yayımlandı. İlk çağrının üzerinden yaklaşık bir yıl geçti.

2024’te 188 Milyon Euroluk Yeni Çağrılar Geliyor

Bu yıl içinde 188 milyon euro tutarındaki hibeler için 5 ayrı alanda çağrıya çıkılacak. Bu çerçevede Yerel Kalkınma Stratejilerinin Uygulanması–LEADER Yaklaşımı doğrultusunda ilan yayımlandı ve başvurular 2 Haziran itibarıyla başladı.

3 Milyon Euroya Kadar Destek Sağlanabiliyor

IPARD III Programı kapsamında desteklenecek projelere %50 ila %75 arasında değişen oranlarda hibe veriliyor. Proje başına verilebilecek hibe tutarları ise sektör bazında farklılık gösteriyor ve 5 bin euro ile 3 milyon euro arasında değişebiliyor.

Ayrıca, kadınların ve gençlerin tarım ve kırsal kalkınma faaliyetlerine katılımını artırmak amacıyla TKDK tarafından pozitif ayrımcılık politikaları da uygulanıyor. Bu sayede bu grupların ekonomik katkıları daha da destekleniyor