Statü karmaşasına yasal çözüm geliyor
SGK reformlarının ardından 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte, özellikle özel sağlık kuruluşlarında çalışan doktorlar, statü belirsizliği nedeniyle yıllardır hem denetimlerde hem de prim ödemelerinde sorunlar yaşıyordu.
2015 sonrası dönemde doktorlar, kimi zaman işveren, kimi zaman bağımsız çalışan ya da hizmet sunucusu olarak tanımlanarak emeklilik haklarında aleyhte sonuçlarla karşı karşıya kalıyordu.
Sağlık Torba Kanunu ile SSK emekliliği genişletildi
İsa Karakaş’ın verdiği bilgilere göre, bu sorunu ortadan kaldırmayı amaçlayan Sağlık Torba Kanunu yürürlüğe girdi.
Yeni düzenlemeyle birlikte doktorların Bağ-Kur (4/1-b) kapsamına alınması engellenerek, daha avantajlı olan SSK (4/1-a) statüsünde emeklilik haklarına kavuşmaları sağlandı.
Böylece, daha az prim günüyle daha erken emeklilik fırsatı sunulmuş oldu.
9000 prim günü şartı kaldırılıyor
Özellikle 9000 prim günü şartını tamamlayamayan doktorlar için getirilen bu esneklik, erken emekliliğin önünü açıyor.
Yeni model, doktorların hem sosyal güvencelerini güçlendiriyor hem de uzun vadeli kariyer planlamaları açısından önemli avantajlar sunuyor.
Çalışma hakları da yeniden tanımlanıyor
Emeklilik sistemine yönelik düzenlemelerin yanı sıra, doktorların temel çalışma hakları da yeni yasa kapsamında yeniden düzenleniyor.
Yıllık izin, kıdem tazminatı ve fazla mesai gibi işçi hakları özel hastanelerde görev yapan doktorlar için daha net şekilde tanımlanıyor. Böylece tüm sağlık çalışanlarının hakları, iş kanununa paralel biçimde güçlendirilmiş oluyor.
“Hizmet kalitesini artıracak bir dönüşüm”
SGK uzmanı İsa Karakaş, yeni düzenlemelerin yalnızca bireysel hakları değil, aynı zamanda sağlık hizmetinin kalitesini de doğrudan etkileyeceğini belirtiyor.
Karakaş, “Çalışma huzurunun sağlandığı bir sağlık sistemi, hizmet standardını da yükseltir. Bu model, özellikle genç doktorlar için sürdürülebilir bir kariyer zemini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.