Tarihi Tahmis Kahvesi: 1635-1638 yıllarında Türkmen Ağası ve Sancak Beyi Mustafa Ağa tarafından Mevlevihane Tekkesi’ne gelir getirmesi amacıyla yaptırılan Tahmis Kahvesi, 1901 ve 1903’te yaşanan yangınlar sonrası Feyzullahoğlu Şeyh Mehmet Münip Efendi tarafından yeniden inşa edildi.

Tarihi hanlar, kervansaraylar ve mağaralar bugün hâlâ bu kültürün yaşatıldığı mekanlar arasında yer alıyor.

Gaziantep, Osmanlı döneminde ipek yolu ve hac yolu güzergâhında önemli bir toplanma merkezi olarak, kahveyle tanışan ilk Anadolu şehirlerinden biri olmuş.

Tahmis, kahvenin dövüldüğü yer anlamına geliyor ve tarih boyunca “Lokuslu Kahve” ve “Tömbekici Kahvesi” gibi isimlerle anıldı. IV. Murat’ın Bağdat Seferi sırasında buraya uğradığı ve kahve içtiği rivayet edilmektedir.

Gaziantep’te Kahve Kültürünün Tarihi

Geçmişte Gaziantep’te kahvehaneler sadece kahve içilen yerler değil, kültürel ve sosyal yaşamın da merkeziydi. Kahve eşliğinde saz çalınır, türkü söylenir, ney dinlenir ve Karagöz ile meddah gösterileri izlenirdi.

Tellallar mallarını kahvehanelerde duyurur, çevre köylerden gelenler ilk uğrak yer olarak kahvehaneleri tercih ederdi.

Aynı zamanda bu mekanlar, okuma ve gündemi takip etme yeriydi; günlük gazeteler burada bulunur, sabahçı kahvehaneler ise şehirde vakitsiz kalanlar için uğrak yerleri olurdu. Kahvehanelerin dekorasyonunda çinili ocaklar, oyma tezyinat ve Türk süsleme sanatı örnekleri yer alır, fincanlar ise genellikle kulpsuz ve mahfazalı olarak sunulurdu.

Gaziantep’in Meşhur Kahve Çeşitleri

Çift Renkli Türk Kahvesi: Gaziantep’in meşhur Gümrük Han’ında sunulan bu kahve, yarısı açık kavrulmuş, yarısı koyu kavrulmuş şekilde hazırlanıyor. İçildiğinde farklı kavurma aromaları tek bir fincanda hissediliyor.

Tarihi Tahmis Kahvesi: 1635-1638 yıllarında Türkmen Ağası ve Sancak Beyi Mustafa Ağa tarafından Mevlevihane Tekkesi’ne gelir getirmesi amacıyla yaptırılan Tahmis Kahvesi, 1901 ve 1903’te yaşanan yangınlar sonrası Feyzullahoğlu Şeyh Mehmet Münip Efendi tarafından yeniden inşa edildi.

Tahmis, kahvenin dövüldüğü yer anlamına geliyor ve tarih boyunca “Lokuslu Kahve” ve “Tömbekici Kahvesi” gibi isimlerle anıldı. IV. Murat’ın Bağdat Seferi sırasında buraya uğradığı ve kahve içtiği rivayet edilmektedir.

Menengiç Kahvesi: Menengiç kahvesi, Antep fıstığının aşılanmamış hali olan menengiç meyvelerinden elde ediliyor. Kahve, 1960 ekonomik krizine kadar bölgesel olarak bilinse de Yemen’den kahve temin edilemediğinde alternatif bir içecek olarak yaygınlaştı. Kahvenin kendine has aroması, Antep fıstığını andırıyor ve kafeinsiz oluşuyla da tercih ediliyor.

Geleneksel Kahve Kültürü Günümüzde de Yaşatılıyor

Bugün Gaziantep’te hem yerel halk hem de turistler, tarihi kahvehanelerde geleneksel kahve çeşitlerini deneyimleyebiliyor.

Tarihi mekanlar ve yöresel kahveler, kente özgü bir kültürel deneyim sunuyor. Kahve içmek, Gaziantep’te sadece bir içecek değil, yüzyıllık bir kültürün parçası olarak yaşamaya devam ediyor.

Editör Hakkında